Böbrek Nakli Olan Hasta, Kedisinden Son Derece Nadir Bir Enfeksiyon Kaptı

Bağışıklık sistemi zayıf olan bir kadının kedisi, alışılmadık bir şekilde çeşitli sıkıntılara yol açtı. Yakın zamanda yayımlanan bir vaka raporunda doktorlar, kedinin sahibine nadiren görülen bir bakteriyel enfeksiyonu bulaştırdığını ve bu nedenle hastaneye yattığını açıkladı.

Slovenya’daki doktorlar tarafından hazırlanan rapor, Emerging Infectious Diseases dergisinin Haziran sayısında yayınlandı. 56 yaşındaki kadın, bir böbrek nakli alıcısı olarak, nadir görülen ve ciddi bir Mycoplasma arginini enfeksiyonu geliştirdi ve bu durum sonunda kedisine bağlandı. Neyse ki, kadın hastalığını tam zamanında fark edip uygun tedaviye başladı ve nihayetinde iyileşti.

Rapora göre, kadın ilk olarak sol kolunda şişlik, kızarıklık ve ağrı yaşadıktan üç hafta sonra doktora başvurdu. Kendisine oral antibiyotik verildi, ancak durumu kötüleşmeye devam etti ve beş gün sonra hastaneye yatırıldı. Hastaneye gittiğinde sol bileğinde hareket edemeyecek kadar şişlik ve kızarıklık vardı. Yapılan testler, enfeksiyonun bilek ana eklemine, tendonlara ve çevresindeki deriye yayıldığını doğruladı.

Doktorlar, kadının kolunda alışılmadık bir bakteri olduğunu hızlıca fark etti ve yapılan testler M. arginini bakterisinin varlığını doğruladı. Mycoplasma bakterileri genel olarak ilginçtir; çok küçüktürler ve hücre duvarları yoktur (bazı türleri virüsler gibi hücrelerimize girip orada çoğalabilir). Bu hücre duvarı eksikliği onları birçok konvansiyonel antibiyotiğe karşı savunmasız hale getirir, ki bu da kadının ilk tedavisinin neden başarısız olduğunu açıklıyor olabilir. Kadın, kedisi tarafından sol kolundan ısırıldığını da bildirdi.

Gizem çözüldüğüne göre, kadın daha etkili antibiyotiklere geçirildi. Başka komplikasyonlar geliştirmesine rağmen, kolu ve kendisi sonunda yeterince iyileşti ve hastaneden taburcu edildi. Daha sonraki kontrollerde enfeksiyonun tamamen temizlendiği doğrulandı.

M. arginini bakterileri, evcil hayvanlar dahil birçok hayvanın solunum ve üreme yollarında yaygın olarak bulunur. Raporun yazarları, kadının üç kedisi ve köpeğinden numuneler aldı. Kedilerden birinde bir tür mycoplasma bakteri bulundu, ancak kesin olarak M. arginini olduğu saptanamadı. Yine de, yakın zamanda kedinin ısırması ve diğer olasılıkların eksikliği göz önüne alındığında, doktorlar enfeksiyonun kaynağının kedisi olduğu sonucuna vardı.

İnsanlarda bazı yaygın mycoplasma enfeksiyonları vardır, bunlar cinsel yolla bulaşanM. genitalium gibi olabilir, ancak M. arginini bunlardan biri değildir. Doktorlar, tıbbi literatürde yalnızca birkaç başka vaka bulabildi. Ve bu vakaların çoğu, bağışıklık sistemi zayıf insanları kapsıyordu. Bağışıklık sistemini zayıflatıcı ilaçlar almak zorunda kalan organ alıcıları, özellikle de bu kadın gibi iki böbrek nakli geçirmiş kişiler, virüse daha duyarlı hale gelebilirler. Ortalama bir kişi M. arginini‘den korkacak bir şey yoksa da, doktorlar bağışıklık sistemi zayıf hastaları tedavi ederken, bu bakterinin “potansiyel bir patojen” olarak farkında olmalılar, özellikle hastalar hayvanlarla sık sık temas ediyorsa.

Kedi ısırıkları genel olarak göz ardı edilmemeli, çünkü evcil hayvanlarımız en sağlıklı kişileri bile hasta edebilecek çeşitli mikroplar taşıyabilir. Bu nedenle, bir kedi ısırığı veya çizik her zaman en az beş dakika boyunca akan su ve sabun ile hızlıca yıkanmalıdır. Daha sonra enfeksiyon belirtisi olan kızarıklık ve şişkinlik gibi durumlara dikkat etmeli ve sağlığınız daha kötü ise ya da tanımadığınız bir hayvan tarafından ısırıldıysanız, her ihtimale karşı derhal sağlık hizmetine başvurmalısınız.