
Facebook’taki içerik denetiminde yapılan değişiklikler, şiddet ve taciz olaylarında bir artışa neden oldu.
Meta, 2025 yılına girdiğinde içerik denetim politikalarında yaptığı değişikliklerin sonuçlarını paylaşmaya başladı. Mark Zuckerberg’in içerik moderasyonunda yaptığı köklü değişikliklerin ardından yayımlanan ilk çeyrek raporu, dikkat çeken istatistikler içeriyor. Raporda, Facebook’ta şiddet, taciz ve zorbalık içeren içeriklerin oranının arttığı, buna karşın platformdan kaldırılan içerik sayısında belirgin bir azalma görüldüğü belirtiliyor.
Şirket, yeni stratejisini “daha az hatalı uygulama” olarak tanımlıyor ve hata oranlarındaki düşüşü öne çıkarıyor. Meta’ya göre, platformda yapılan denetim hatalarında yüzde 50 oranında bir azalma sağlamış durumda. Ancak, kuralları ihlal eden içeriklerin kullanıcılarca görülme sıklığında birçok kategoride bir değişiklik yaşanmamış durumda. Özellikle şiddet ve taciz içeren içeriklerin artış göstermesi önemli bir sorun olarak öne çıkıyor.
Facebook’ta zorbalık ve şiddetin görünürlüğü artarken içerik kaldırma sayısı azaldı
Meta’nın verilerine göre, 2024 yılının sonunda %0,06 ile %0,07 arasında olan şiddet ve grafik içerik oranı, 2025’in ilk çeyreğinde %0,09 seviyesine yükselmiş. Benzer bir artış, zorbalık ve taciz içeren içeriklerin yaygınlığında da görülüyor; bu oran %0,07-%0,08 aralığına çıkmış. Bu yükselişin, özellikle Mart ayında meydana gelen ihlal dalgasıyla ilişkili olduğu düşünülüyor. Tüm bunların yanı sıra, şirketin genel denetim yaklaşımını gevşetmesi de dikkat çekici bir durum olarak görülüyor.
İçerik kaldırma sayısındaki azalmanın, Meta’nın yeni moderasyon yaklaşımının en belirgin sonucu olduğu ifade ediliyor. Nefret söylemi kapsamında işlem gören içerik sayısı 3,4 milyon olarak kaydedilmiş ve bu rakam 2018’den bu yana en düşük seviye. Spam içerik kaldırma işlemleri 730 milyondan 366 milyona, sahte hesapların kaldırılması ise 1,4 milyardan 1 milyona düşüş göstermiş.
Buna karşın, şirket içerik denetimindeki hataların azaldığını sıkça vurguluyor. Ancak bu hataların nasıl ölçüldüğüne dair kamuoyuyla şeffaf bir bilgi paylaşımı yapılmadığı da dikkat çekici bir nokta. Meta, gelecekte bu konuda daha fazla şeffaflık sağlamayı ve ayrıntılı veriler sunmayı taahhüt ediyor; bu sayede kullanıcılar, şirketin içerik yönetimini daha yakından takip edebilecekler.
Zuckerberg’in politikalarında öne çıkan bir diğer noktaysa, ABD’deki üçüncü taraf doğrulayıcılarla olan iş birliklerinin sonlandırılması oldu. Bunun yerine Meta, Facebook, Instagram ve Threads gibi platformlara kendi geliştirdiği “Topluluk Notları” özelliğini entegre etti. Bu özellik zamanla Reels içeriklerine ve yorumlara da uygulanmaya başladı; ancak, henüz bu sistemin ne kadar etkili olduğu konusunda herhangi bir somut veri sunulmuş değil.
Meta, genç kullanıcılar söz konusu olduğunda daha farklı bir yaklaşım sergilemeye devam ediyor. Şirket, gençler için zararlı içerik türlerini gizlemeye yönelik proaktif yöntemler uygulamakta. Özellikle zorbalık içeren paylaşımlar bu çerçevede ele alınıyor. Son aylarda geliştirilen “genç hesapları” ile bu tür içeriklerin filtrelenmesi hedefleniyor.
İçerik denetiminde yapay zeka teknolojileri de daha aktif bir şekilde kullanılıyor. Şirketin geliştirdiği büyük dil modelleri (LLM), bazı alanlarda insan moderatörlerden daha iyi performans göstermeye başlamış durumda. Yüksek güven düzeyine sahip durumlarda, bu modeller belirli içerikleri doğrudan denetim sürecinden çıkarabiliyor. Bu da, Meta’nın içerik denetimini daha otomatik ve hızlı hale getirme çabalarını gözler önüne seriyor.
Facebook gibi geniş bir kullanıcı tabanına sahip bir platformda, küçük oranlardaki artışlar bile milyonlarca kullanıcıyı etkileyebiliyor. Şirketin daha az içerik kaldırması, kullanıcıların kuralları ihlal eden içeriklerle daha sık karşılaşması anlamına gelmektedir. Meta, hata oranlarını azaltma konusundaki iddialarına rağmen, bu durumun kullanıcı deneyimi üzerindeki olumsuz etkileri tartışma yaratmaktadır. Özellikle şiddet ve taciz içeren içeriklerin daha görünür hale gelmesi, bu politikaların ne kadar sürdürülebilir olduğuna dair soruları gündeme getiriyor.