Teknoloji

TikTok, yeni kurallarıyla canlı yayınlarını ve yapay zeka destekli içeriklerini yeniden şekillendiriyor.

TikTok, dünya genelinde geniş bir kullanıcı kitlesine sahip olan platformunun topluluk kurallarını yenileme kararı aldı. 13 Eylül 2025’ten itibaren geçerli olacak bu güncellemeler, metni daha anlaşılır hale getirmeyi amaçlarken, detayları incelendiğinde canlı yayınlar, ticari içerikler ve yapay zeka ile üretilmiş içerikler üzerine önemli yenilikler dikkat çekiyor. Şirket ayrıca içerik moderasyonu konusundaki dilini de değiştirmiş durumda.

Topluluk kuralları, TikTok’un hangi içeriklere izin verdiğini ve “Sizin İçin” akışında içeriklerin nasıl seçileceğini belirliyor. Yeni metin, önceki versiyona kıyasla daha anlaşılır bir dil ile oluşturulmuş, ancak bazı bölümlerde önemli eklemeler yapılmış. Özellikle yayıncıların sorumlulukları artırılmış durumda.

TikTok, canlı yayın yapan içerik üreticilerinin sorumluluğunu artırıyor

Canlı yayın yapan içerik üreticileri için getirilen yeni düzenlemeler oldukça dikkat çekici. Artık yayıncılar, yalnızca kendi söz ve eylemlerinden değil, aynı zamanda kullandıkları üçüncü taraf araçlardan da sorumlu tutulacak. Örneğin, anlık çeviri veya seslendirme gibi araçların ihlale neden olması durumunda, sorumluluk doğrudan yayıncıya ait olacak. TikTok, bu noktada daha sıkı bir kontrol mekanizması bekliyor.

Ticari içeriklere yönelik değişiklikler de güncellemelerin önemli bir başka yönü. TikTok, reklam veya tanıtım içeren tüm içeriklerin açıkça belirtilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Ayrıca, TikTok Shop’un aktif olduğu bölgelerde, kullanıcıları platform dışına yönlendiren içeriklerin daha az görünür olacağını belirtiyor. Bu durum, e-ticaret içeriklerinin sınırlarını daha net bir hale getiriyor.

Yeni kurallar, kişiselleştirilmiş deneyime dair ayrıntıları da gün yüzüne çıkarıyor. Önceden yalnızca arama önerilerinin kişisel olduğu belirtildiğinden, artık arama sonuçlarının da kullanıcıya özel olarak farklılaşacağı ifade ediliyor. Bu sonuçlar, geçmiş aramalar, izlenen videolar ve etkileşimlere göre şekillenecek. Böylece kullanıcıların karşılaştığı içeriklerin daha bireyselleştirileceği anlaşılıyor.

Yorum bölümü için yapılan düzenlemeler de bu yeni yaklaşımı destekliyor. TikTok, yorumların sıralanmasının artık tamamen kişisel sinyallere göre belirleneceğini duyurdu. Yani, bir videonun altında görünen yorum dizilimi, her kullanıcıya farklı şekilde sunulacak. Bu yöntem etkileşimleri artırabilir ancak aynı zamanda tartışmalı yorumların görünürlüğünü de kısıtlayabilir.

Anthropic, Claude için silah ve siber güvenlik yasağını genişletti

Yapay zeka içeriklerine gelen düzenlemelerde ise önemli bir dil değişikliği dikkat çekiyor. Önceden kriz olaylarını taklit eden veya ünlüleri onaylamış gibi gösteren yapay zeka içerikleri yasaklandı; bu ifade artık daha geniş bir çerçeveyle güncellendi. TikTok, artık kamuya dair önemli konularda yanıltıcı veya bireylere zarar verebilecek içeriklere izin vermeyeceğini açıkça belirtiyor.

Yine dikkat çeken bir değişiklik ise, ünlülerin yapay zeka ile onay vermiş gibi gösterilmesini yasaklayan ifadenin metinden çıkarılmış olması. Bu durum, gelecekte ünlülerin resmi onayıyla yapılacak yapay zeka tabanlı iş birliklerinin önünü açabileceği şeklinde yorumlanıyor. Bunun yanı sıra, yapay zeka içerikleri üzerine kontrolün daha şeffaf ve esnek hale geldiği görülüyor.

“Sizin İçin” akışında hangi içeriklerin kabul edilmediğine dair bölüm de yeniden düzenlendi. Önceki kurallar tek bir yerde toplandığı halde, şimdi farklı bölümlere dağıtılmış durumda. Bu değişiklik, kuralları okuyanların işini zorlaştırabilir fakat içerik politikalarının tutarlılığını koruyor. Diğer yandan, kullanıcıların kuralları anlaması için daha dikkatli bir okumaya ihtiyaç duyacakları açık.

TikTok’un moderasyon yaklaşımına dair dil de değişim geçirdi. Eskiden platformun “güvenli, güvenilir ve canlı” olduğu vurgulanırken, yeni metinde “herkes için güvenli, eğlenceli ve yaratıcı bir yer” ifadesi öne çıkıyor. Böylelikle “güvenilirlik” vurgusu, daha topluluk odaklı bir anlatıma yerini bırakmış oluyor. Bu değişim, kullanıcı deneyimini daha pozitif bir çerçevede sunma hedefi taşımaktadır.

Bir yanıt yazın