SoftBank, Intel’e 2 milyar dolarlık yatırım yapma kararı aldı.
Japonya merkezli SoftBank, ABD’li yarı iletken üreticisi Intel’e 2 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıkladı. Bu yatırım kapsamında Intel hisselerinin 23 dolar üzerinden alınacağı belirtiliyor.
Anlaşma, ABD borsalarının kapanmasının ardından duyuruldu ve kısa süre içinde etkisini gösterdi; Intel hisseleri mesai sonrası işlemlerde yüzde 5’ten fazla değer kazandı. SoftBank Group Başkanı Masayoshi Son, yarı iletken üretiminin ABD’de daha yaygın hale geleceğini vurguladı. Ayrıca, Intel’in tedarik zincirinde merkezi bir rol üstleneceğini dile getirdi. Bu durum, SoftBank’ın ABD pazarında yeni adımlar atma kararlılığını gösteriyor.
Intel ise önemli bir dönüşüm süreci içerisinde. Yeni CEO Lip-Bu Tan, şirketin yeniden yapılandırılmasına liderlik ediyor. Yaz aylarında otomotiv mimarisi birimi kapatıldı ve bu alandaki pek çok çalışan işten çıkarıldı. Ayrıca, Intel Foundry bölümünde yüzde 15 ila 20 oranında iş gücü azaltımı planlanıyor. Bu adımlar, şirketin müşteri ve veri merkezi odaklı alanlara yöneldiğini açıkça ortaya koyuyor.
SoftBank’ın ilgisi sadece hisse yatırımıyla sınırlı değil. Grup, yakın zamanda Foxconn’a ait Ohio’daki bir üretim tesisini satın aldı ve bu tesisin yapay zeka veri merkezleri için kullanılacağı duyuruldu. Böylece SoftBank, ABD’de hem yarı iletken hem de yapay zeka altyapısına yönelik yatırımlarını artırıyor. Bununla birlikte, Intel’e olan ilgi, ABD yarı iletken ekosistemindeki gelişmelerin merkezine yerleşiyor.
ABD yönetiminin kararları Intel’in yönünü etkiliyor
ABD’deki siyasi gelişmeler, Intel’in dönüşüm sürecinde büyük bir etki sağlıyor. Başkan Donald Trump, CEO Lip-Bu Tan’ın bir çıkar çatışması nedeniyle istifa etmesi gerektiğini ifade etti. Ancak bu iddialar henüz kanıtlanmadı ve kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Ayrıca, yönetimin Intel’e doğrudan yatırım yapma alternatifini değerlendirdiği öne sürüldü. Tüm bu faktörler, siyasi baskıların Intel’in karar alma süreçlerini daha da karmaşık hale getirdiğini gösteriyor.
SoftBank-Intel anlaşması, ABD yönetiminin ithal yarı iletken çiplerine yönelik yeni tarifeler getirdiği bir dönemde duyuruldu. Bu bağlamda, özel sektör yatırımları ile kamu otoritesinin attığı adımlar aynı hedef doğrultusunda ilerliyor. Yerli üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik bu gelişmeler, ABD’nin küresel yarı iletken rekabetindeki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Sonuç olarak, Intel, hem ekonomik hem de siyasi açıdan ABD’nin çip üretim politikalarının merkezinde yer almaya devam ediyor.
