NASA’nın Bir Sonraki Büyük Görevine Aday 7 Çılgın Konsept!
NASA şimdi neyi keşfetmek istemeli? Ulusal Bilimler, Mühendislik ve Tıp Akademileri, NASA’nın beşinci New Frontiers görevine yönelik bilim temalarını “yayımladı ve bu belgede önemli öncelikleri belirledi, uzay keşiflerinin geleceğine bir bakış sundu.
Rapor, bilim insanlarının temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere belirlenen birkaç görev konseptini ve dengeli bir görev portföyünün korunmasını hedefliyor. Bu görevlilerden biri, muhtemelen NASA’nın beşinci New Frontiers misyonu olacak ve muhtemel bir fırlatma tarihi 2030’larda gerçekleşebilir. Adaylardan bazıları; Satürn’e bir sondanın gönderilmesi, Ay yüzeyine yayılan bir sensör ağı ve bir cüce gezegenden materyal toplama girişimidir. Bu girişimler OSIRIS-REx misyonuna, yani bir önceki New Frontiers seçimine benzetilebilir. Bu raporu Ulusal Akademiler’in web sitesinden indirebilirsiniz.
Önceki on yıllık anketler, yaşanabilir dünyalar bulma ihtiyacını, Uranüs’ü keşfetmeyi, insanlı uzay keşifi ve yerleşimi ile ilgili fonlama boşluklarını ele almayı ve güneş sisteminin çözülmemiş gizemlerini çözmeye odaklandı. Son rapor on yıllık bir anket değildir, ancak NASA’nın talebi üzerine gelecekteki New Frontiers misyonları için her bir görevin geçerliliğini değerlendirmek amacıyla akademiler tarafından geliştirildi.
New Frontiers programı, yenilikçi ve verimli yönetim yaklaşımlarını kullanarak odaklanmış bir gezegen bilimi araştırmaları yapacak şekilde tasarlanmıştır, NASA’nın web sitesine göre. “Programın asıl amacı, güneş sisteminin keşfinde benzersiz bilim sorularına yanıt bulmaktır.”
Hâlihazırda faal olan New Frontiers misyonları arasında, 2006 yılında başlayan ve 2015’te Pluto’yu keşfeden New Horizons, Jüpiter’i inceleyen Juno (2011) ve bir asteroitten materyal örneği alıp Dünya’ya getiren OSIRIS-REx (2016) bulunmaktadır. Yakında gerçekleştirilecek bir diğer New Frontiers görevi ise 2028’den önce fırlatılması planlanmayan NASA’nın Titan’ın uydusu üzerine gidecek Dragonfly drone’udur.
Son anket, 11 bulgu tanımladı ve New Frontiers’ın beşinci misyonu için aday olarak değerlendirilmesi gereken yedi görevi önerdi. Bu görevler Centaur Yörünge ve İniş Aracı, Ceres Örnek Geri Dönüşü, Kuyruklu Yıldız Yüzey Örnek Geri Dönüşü, Enceladus Çoklu Uçuş, Io Gözlemcisi, Ay Jeofizik Ağı ve Satürn Sondasını içeriyor.
Centaur Yörünge ve İniş Aracı, Kuiper kuşağından küçük buzlu cisimlerin kimyasal ve fiziksel özelliklerini ölçmeyi amaçlar. Ceres Örnek Geri Dönüşü, cüce gezegen Ceres’ten materyal elde etmeyi hedefler. Kuyruklu Yıldız Yüzey Örnek Geri Dönüşü ise, aynı şeyi bir kuyruklu yıldızdan yapmayı, yani uzayda uçan buz ve toz yığını bir yapıya yönelik materyal toplamayı planlar.
Enceladus Çoklu Uçuş, Satürn’ün buzlu yüzeyinin altında bir yeraltı okyanusu bulundurduğu düşünülen küçük bir ayını mercek altına almayı planlar. Io Gözlemcisi, Jüpiter’in volkanik bir ayını keşfederek gelgit ısınma sürecini daha iyi anlamayı hedefler. Ay Jeofizik Ağı, Ay yüzeyine yayılacak bir jeofizik cihazlar ağını kurarak çekirdekten kabuğa kadar uzanan yapılarını anlamayı amaçlar. Satürn Sondası tam olarak adı gibi; güneş sistemimizin, dev gezegenlerin ve Satürn’ün oluşumunu daha iyi anlamak için temel ölçümler yapacak bir uzay aracıdır.
Ulusal Akademiler’in web sitesinde belirtildiği gibi, beşinci New Frontiers misyon duyuru fırsatının zamanlaması 2026’dan önce olmamak üzere ertelenmiştir ve bu da programın altıncı iterasyonu ile çakışır. Bu nedenle NASA, Ulusal Akademiler’den “misyon temalarında önceliklendirilen bilimsel, programatik ve teknolojik ilerlemeler hakkında araştırma yapmalarını ve rapor sunmalarını” talep etti.
Her ne kadar rapor kesin bir bilgi sunmasa da—yani beşinci New Frontiers misyonunun ne olacağını henüz bilmiyoruz ve muhtemelen yıllarca da öğrenemeyeceğiz—NASA için bir yol haritası sağlıyor. Dragonfly uçuşa geçtiğinde, program üzerinde çalışan ajans personeli, programın altıncı maddesine daha fazla odaklanabilecektir.
New Frontiers’ın bir sonraki keşfi henüz uzak olsa da, misyon konseptleri NASA bilim insanlarının yarının dünyasına odaklanmak adına elinden gelenin en iyisini yaptığını hatırlatıyor—bugünün dünyasından engellenmiş olsalar da.