Yapay Kalp ile 100 Gün Hayatta Kalan Hasta Tıp Tarihine Damga Vurdu!

Avustralya’da kalp yetmezliği teşhisi konan bir hasta, tamamen yapay bir kalple tam 100 gün boyunca hayatta kalmayı başardı. Bu süreç sonunda donör kalp nakli yapılan hasta, tıp tarihinde benzersiz bir başarıya imza atarak yeni bir çığır açmış oldu.

40’lı yaşlarında, Avustralya’nın Güney Galler bölgesinde yaşayan bir erkek hasta, BiVACOR yapay kalp implantını alan ilk Avustralyalı olarak kayıtlara geçti. 22 Kasım’da Sydney’deki St Vincent’s Hastanesi’nde gerçekleşen altı saatlik ameliyat, ABD’de beş hastada daha kullanılmış olan cihazla yapıldı, ancak Avustralyalı hasta hastaneden tamamen yapay kalple taburcu edilen ilk birey oldu.

Donör bekleyen hastalar için yeni bir umut: BiVACOR

BiVACOR, Dr. Daniel Timms tarafından geliştirilen ve insan kalbinin işlevini tam anlamıyla üstlenebilen ilk implant edilebilir döner kan pompası olarak tanımlanıyor. Manyetik kaldırma teknolojisiyle çalışan bu cihaz, sağlıklı bir kalbin kan akışını simüle edecek şekilde tasarlanmıştır. Şu an klinik araştırmaların başlangıç aşamasında olan bu sistem, kalp yetmezliği çeken hastalar için donör kalp temin edilene dek bir çözüm sunmayı hedefliyor. Uzun vadede ise kalp nakline ihtiyaç duyan hastalar için alternatif bir seçenek olarak değerlendirilmesi planlanıyor.

Her yıl dünya genelinde 23 milyondan fazla insan kalp yetmezliğiyle mücadele ediyor, fakat yalnızca 6.000 kişiye uygun donör bulunarak nakil işlemi gerçekleştirilebiliyor. Avustralya hükümeti, bu sorunun çözümüne katkıda bulunmak amacıyla BiVACOR’un geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi için 50 milyon dolarlık fon ayırdı.

Prof. Chris Hayward, BiVACOR’un kalp nakli süreçlerini önemli ölçüde dönüştürebileceğini ifade ederken, Prof. David Colquhoun ise bu teknolojinin hala gelişim aşamasında olduğunu ve gerçek bir kalbin dayanıklılığına ulaşabilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Yapay kalp implantı, Monash Üniversitesi tarafından yürütülen Yapay Kalp Sınırları Programı kapsamında test edilen üç ana cihazdan biri olarak değerlendiriliyor.