Microsoft: Azure ve Yapay Zeka Modellerimizin Gazze’de Zarara Yol Açtığına Dair Kanıt Yok

Bir kez daha büyük teknoloji şirketleri, İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı soykırımda oynadığı rol açısından inceleniyor. Son dönemde Microsoft’un yapay zeka modelleri ve bulut bilişim hizmetlerini İsrail ordusuna satması, işçiler tarafından yapılan bir dizi protestoya yol açtı. Ancak şimdi Microsoft, ürünlerinin Gazze’de insanlara zarar vermek için kullanıldığına dair bir kanıt olmadığını söylüyor. En azından Microsoft’un inceleyebildiği kadarıyla.

Perşembe günü, Microsoft duyurdu ki, İsrail Savunma Bakanlığı’nın ürünlerini kullanımı üzerine iç ve dış incelemeler yaptı, “Bu endişeleri ciddiye alıyoruz” yazarak. Şirket, “Microsoft Azure ve yapay zeka teknolojilerinin Gazze’deki çatışmada insanları hedef almak veya zarar vermek için kullanıldığına dair bugüne kadar bir kanıt bulunmadı” ifadesini ekledi.

Microsoft, harici inceleme için hangi şirketle anlaştığını açıklamadı. Ayrıca sürecin “onlarca çalışanla röportaj yapılması ve belgelerin değerlendirilmesi” gibi bazı genel hatlar dışında ayrıntı vermedi. Ancak şirket, incelemelerinin sınırlı olduğunu ekledi. Özel sunucular ya da bulutunun dışındaki sistemlerde yazılımın nasıl kullanıldığına dair görünürlüğü olmadığını belirtti.

Microsoft’ta gerginlikler, Şubat ayında yayınlanan bir rapor ile artış gösterdi ve İsrail ile olan 133 milyon dolarlık sözleşmesinin boyutu gözler önüne serildi. AP News’e göre, Gazze’deki Filistin direniş gruplarının 7 Ekim 2023’te İsrail’e saldırı düzenlemesinin ardından İsrail’in Microsoft ve OpenAI teknolojisini kullanımı neredeyse 200 kat arttı. Askeri teknoloji özellikle Microsoft’un bulut platformu Azure’u kitlesel gözetim yoluyla elde edilen bilgileri toplamak için kullanıyor. Bu bilgilerin arasında telefon görüşmeleri ve mesajlar yer alıyor ve sistem bunları transkript edip çeviriyor. Genel olarak, Microsoft sunucularında 13.6 petabayttan fazla veri depolanıyor ki AP News bunu Kongre Kütüphanesi’nin tamamı için gereken miktarın 350 katı olarak belirtiyor.

Geçen yıl, Microsoft, Gazze’de öldürülen Filistinliler anısına “izinsiz” bir anma etkinliği düzenleyen iki çalışanını işten çıkardı. Şubat ayında ise, İsrail ile yaptığı sözleşmeleri protesto eden beş çalışanını bir toplantıdan çıkardı. Sonra geçen ay, Microsoft’un AI Platform ekibindeki yazılım mühendisi Ibtihal Aboussad, şirketin AI’yi kutladığı 50. yıl dönümü etkinliğinde şirketin AI başkanını kesintiye uğrattı.

“Yazıklar olsun” dedi Aboussad. “Savaş tüccarısınız. Yapay zekayı soykırımda kullanmayı bırakın. Bölgemizde soykırım için yapay zekayı kullanmayı bırakın. Eliniz kanlı. Microsoft’un eli kanlı. Microsoft çocukları öldürürken nasıl kutlama yapabiliyorsunuz. Hepinize yazıklar olsun.”

The Verge haberine göre, Aboussad ayrıca yüz binlerce Microsoft çalışanının olduğu dağıtım listelerine bir e-posta gönderdi. “Microsoft bulut ve AI, İsrail askeri güçlerini Gazze’de daha ölümcül ve yıkıcı hale getirdi ve yoksa bu kadar güçlü olmazlardı,” diye yazdı ve insanları No Azure for Apartheid dilekçesini imzalamaya davet etti. “Öldüren kodu yazmayacağız” dedi.

Şirketin bu duyurusu, Seattle’da düzenlenecek bir konferansın adeta ayak sesleri. Burada No Azure for Apartheid protesto yapmayı planlıyor. Blog yazısında, Microsoft, İsrail ordusunun kendi kullanım şartlarına bağlı olduğunu ve şartların “müşterilerin sorumlu AI uygulamaları gerçekleştirmesini gerektirdiği” ve teknolojilerini bireylere veya kuruluşlara zarar verecek veya yasaların yasak olduğu şekillerde kullanmasının “yasaklandığını” belirtti.

Bu güvence, İsrail’in geçmişine baktığımızda pek inandırıcı olmuyor. Geçen yıl bir grup bağımsız insan hakları uzmanı, “İsrail, uluslararası hukuku açıkça hiçe saydı ve işgal altındaki Filistin topraklarında ve ötesinde sivillere maksimum acı verdi” dedi. Bu cinayet, işkence, cinsel şiddet, zorla yerinden edilme, hastaneler gibi hayati kurumların bombalanması, sağlık çalışanları, gazeteciler ve insani yardım çalışanlarının hedef alınması ve savaşın bir yöntemi olarak gıda sistemlerinin bilerek yok edilmesini içeriyor, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi’nin bir açıklamasına göre.

Ayrıca, İsrail soykırım yapıyor ki bu bir savaş suçudur. Cenevre Sözleşmesi’nde ortaya konan tanım, “tamamını veya bir kısmını yok etme kastıyla bir ulusal, etnik, ırksal veya dini gruba karşı işlenen” belirli eylemleri içeriyor. Geçen ay Gazze Sağlık Bakanlığı, bölgede ölümlerin 50.000’i aştığını bildirdi. Ayrıca, Reuters’ın bir analizi, İsrail’in en az 1.200 aileyi tamamen yok ettiğini ortaya koydu. Bazıları, İsrail’in eylemlerinin “yok etme kastı” şartını karşılamadığını savunurken, 7 Ekim saldırılarına yanıtı ilk haftada 5.000’den fazla kişiyi öldürdü; bu şiddet, birçok uzmanın bu konuda görüş değiştirmesine neden oldu. Güney Afrika, geçen yıl İsrail’e karşı resmi olarak soykırım suçlamasında bulundu.

Google ve Amazon’un Project Nimbus projesi gibi yıllardır İsrail’e destek veren büyük teknoloji şirketleri var. Microsoft, teknolojisinin direkt olarak zarar vermek için kullanılmadığını söyleyerek rolünü hafifletmeye çalışabilir. Bu doğru bile olsa, İsrail ordusunun Filistin’e ve halkına yönelik yıkımını genişletmesi için teknolojilerini kullanılabilir hale getiriyorlar.