
Samsung, ekran teknolojileri alanında yenilikçi hamlelerine bir yenisini daha ekledi. SID Display Week 2025 etkinliğinde tanıtılan Sensor OLED panel, yalnızca görsel deneyim sunmakla kalmıyor, parmak izi tarama teknolojisini ekranın her noktasına yayarak geleneksel sistemlerin sınırlamalarını aşıyor. Ayrıca, kullanıcıların sağlık verilerini doğrudan ekrandan ölçme imkanı da sağlıyor.
Samsung Display tarafından geliştirilen bu yeni panel, organik fotodiyotları doğrudan OLED yapısına entegre ediyor. Böylece parmak izi tarama, geleneksel tek noktalı sensörlere bağlı kalmadan tüm ekran yüzeyine yayılabiliyor. Kullanıcı ekranın neresine dokunursa dokunsun, kimlik doğrulama geçerli hale geliyor. Bu verimlilik, özellikle mobil cihazlarda büyük avantajlar sunabilir.
Samsung Sensor OLED ekran sağlık verilerini ışık yansımasıyla analiz ediyor
Ayrıca, panel yalnızca parmak izini tanımakla kalmıyor; nabız, kan basıncı ve stres seviyesi gibi biyometrik verileri de algılayabiliyor. Bu ölçümler, OLED panelin ışığı damarlara yönlendirmesi ve geri yansıyan veriyi fotodiyotlar aracılığıyla yorumlaması ile gerçekleşiyor. Bu mekanizma, akıllı saatlerdeki sağlık sensörlerine benzer bir metot izliyor, ancak bu yetenek doğrudan ekran panelinin kendisinde bulunuyor.
Sensor OLED panel, ilk kez SID 2025 fuarında kamuya tanıtıldı. Teknoloji, ilk olarak Nature Communications dergisinde yayımlanmıştı, ancak fiziksel örneği ziyaretçilerle bu fuarda buluştu. Etkinlikte sunulan interaktif deneyimler, teknolojinin işlevselliğini açıkça gösterdi. Özellikle dijital Dalgona oyunu, panelin hem dokunma hem de ışık algılama yeteneklerini sergiledi.
Bu oyunda, kullanıcılar ekran üzerinde belirli şekilleri lazer ışığı ile keserek deneyim kazanıyor. Gerçek oyundaki iğne yerine ışık kullanılması, panelin hassasiyetini ölçme açısından önemli bir tercih olmuş. Etkinlik, Sensor OLED’in farklı temas ve ışık kaynaklarını algılama yeteneğini gözler önüne seriyor. Böylece sadece biyometrik güvenlik değil, kullanıcı etkileşimi açısından da yeni bir kapı açılıyor.
Sensor OLED’in cihazlar üzerindeki potansiyel etkisi de dikkate değer. Daha ince cihaz tasarımları, sensörün ayrı bir bileşen olarak yer kaplamazdan kaynaklanıyor. Bu, ekran altı sensörlerin artık fiziksel bir modül olarak eklenmesine gerek kalmadan tüm ekranın işlevsel hale getirilmesi anlamına geliyor. Özellikle üst düzey telefonlarda bu teknolojinin tercih edilmesi bekleniyor.
Galaxy S25 Edge’in bir sonraki modelinde bu ekranın yer alması bekleniyor. Bunun yanı sıra, bu teknolojinin sadece akıllı telefonlarla sınırlı kalmayarak, tablet ve dizüstü bilgisayarlara da entegre edilebileceği öne sürülüyor. Mobilite ile sağlık takibini bir araya getiren bu çözüm, çok yönlü kullanımıyla dikkat çekiyor. Her şeyin yanı sıra, teknolojinin nihai kullanıcı deneyimine nasıl yansıyacağı zamanla netleşecek.
Panda sağladığı sağlık verisi takibi, stres ve nabız gibi anlık verilerin ekran üzerinden alınabilmesine olanak tanıyor. Böylece giyilebilir teknolojilere olan bağımlılığın bir kısmı ortadan kalkabilir. Bu gelişme, ekran teknolojisinin yalnızca görsel kaliteyle değil, kullanıcı ile kurduğu etkileşimle de değerlendirileceği yeni bir dönemin habercisi olabilir.