Teknoloji

Microsoft, Copilot’u yeniden tasarlayarak işletmelere özel yapay zeka araçları sunmaya başladı.

Microsoft’un Build 2025 etkinliğinde ağırlıklı olarak yapay zekâya odaklanıldı. Etkinlikteki önemli duyurulardan biri, Microsoft 365 Copilot uygulamasının yeni sürümünün kullanıma sunulmasıydı. “Wave 2 Spring” olarak adlandırılan bu güncelleme, kullanıcı deneyimini köklü bir şekilde değiştiriyor. Daha sade bir arayüz ve geliştirilmiş etkileşim özellikleri ile Copilot, işlevselliğini artırıyor.

Ayrıca Microsoft, arayüz değişikliklerinin yanı sıra kurumsal müşterilere yönelik yeni bir araç olan Copilot Tuning’i de tanıttı. Bu araç ile şirketler, programlama bilgisi olmadan kendi ihtiyaçlarına uygun yapay zekâ modelleri oluşturabilecek. Yapay zekânın sadece kullanıcılar tarafından tüketilmesi değil, aynı zamanda yönetilmesi sağlanıyor.

Microsoft 365 Copilot dışında farklı yenilikler tanıtıldı

Copilot Tuning, Haziran ayında erken erişim programı kapsamında sunulacak. Microsoft’un örneğine göre, bir hukuk bürosu bu araç ile kendi terminolojisine uygun belgeleri otomatik olarak oluşturabilecek dijital agentler geliştirecek. Teknik bilgiye sahip olmayan ekipler bile bu araçla üretkenliklerini artırabilecek. Geliştirme süreci ise düşük kod yaklaşımıyla görsel tabanlı bir sistem üzerinden gerçekleştirilecek.

Mevcut Copilot Studio geliştirme platformu da bu yapıya entegre edilerek, farklı departmanlardaki Copilot agentlarının iş birliği yapmasına olanak tanıyacak. Örneğin, bir şirketin insan kaynakları ve bilgi teknolojileri birimleri kendi dijital agentları arasında görev paylaşımı yapabilecek. Bu sayede, silo yapıları ortadan kalkacak ve departmanlar arası iş birliği artacak.

Tüm bunlar oldukça faydalı görünse de, maliyet konusu bazı endişeleri beraberinde getiriyor. Gelişmiş Copilot sürümüne erişim için yalnızca aktif bir Microsoft 365 aboneliği yeterli değil; ek olarak kullanıcı başına aylık 30 dolarlık bir ücret alınacak. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin Copilot’a geçişini zorlaştırabilir.

Yeni sürümde dikkat çeken bir diğer özellik ise Copilot Notebooks oldu. Kullanıcıların dijital notlarını düzenleyebileceği yapay zekâ destekli bu platform, Evernote ya da OneNote benzeri bir deneyim sunarak medya dosyalarından ses kayıtlarına kadar çeşitli içerikleri organize etmeyi hedefliyor. Ayrıca sistem, kullanıcı notlarından özet çıkarmakla kalmayıp, iki kişilik podcast’ler de üretebiliyor.

Ancak bu podcast’lerin içerik kalitesi ve kullanım değerinin henüz netleşmemiş olması bazı soruları gündeme getiriyor. Seslendirme kalitesinin yeterli olup olmayacağı veya bilgilerin verimli bir şekilde sunulup sunulmayacağı gibi konular belirsiz. Yine de bu özellik, Copilot’un yalnızca metinle sınırlı bir üretkenlik aracı olmadığını gösteriyor ve Microsoft’un yapay zekâyı daha geniş alanlarda kullanma arzusunu yansıtıyor.

Uygulamanın genel arayüzü de yeniden tasarlandı ve kullanım kolaylığı ön planda tutuldu. Sohbet tabanlı deneyim merkezi bir konumda iken, kullanıcılar önceden oluşturdukları agentlara veya iş birliği sayfalarına doğrudan ulaşabiliyor. Bu sade yapı, uygulamanın kurumsal kullanımını kolaylaştırıyor ve şirket içindeki verimliliği artırmayı hedefliyor.

Microsoft’un bu adımları, işletmelere yapay zekayı yalnızca dış kaynaklı bir hizmet olarak değil, aynı zamanda iç süreçleri için bir parça olarak görmeleri için teşvik ediyor. Şirketlerin kendi verilerini ve iş akışlarını temel alarak özel yapay zekâ çözümleri geliştirmesi, daha kontrollü ve güvenli sistemler oluşturmalarına olanak tanıyan bir fırsat sunuyor. Ancak, bu teknolojilerin kurumlara entegrasyonu zaman alabilir. Yine de sağladığı işlevsellik ve özelleştirilebilirlik açısından sunduğu avantajlar, birçok kurum için önemli bir seçim nedeni olabilir.

Bir yanıt yazın