Popüler Bilim

Bilim İnsanları 5G ile İnsan Hücrelerini Test Etti: Sonuçlar Şaşırtıcı!

Daha fazla araştırma, cep telefonlarının sağlığınızı tehdit etmeyeceğine dair kanıtları desteklemektedir. Yeni yapılan bir çalışma, özellikle pandemi sırasında 5G teknolojisinin covid enfeksiyonlarıyla ilişkilendiren komplo teorilerinin merkezinde olan elektromanyetik dalgaları inceledi.

Bu tartışmayı sona erdirmek amacıyla, Constructor Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, önerilen güvenli sınırların çok üzerinde 5G elektromanyetik alanları ile iki tür insan cilt hücresini iki ve 48 saat boyunca test etti. Sonuçları, izin verilen seviyelerde 5G elektromanyetik dalgaların cilt üzerinde zarar verici etkisi olmadığını gösterdi.

Araştırmacılar, Salı günü PNAS Nexus’ta yayınlanan çalışmalarında “Bu sonuçlar belirsizlikleri iyi temellendirilmiş gerçeklerle karşılamak için katkıda bulunacaktır” diye yazdı.

Cep telefonları gibi cihazlar, Wi-Fi ve hücresel veri gibi yöntemler kullanarak bilgi gönderip alabilirler. Bu kablosuz ağlar, belirli frekans aralıklarında elektromanyetik dalgalarla veri iletirler. Ancak, daha fazla veri bu ağlar üzerinden taşındıkça, bu frekans aralıkları tıkanabilir ve yavaşlayabilir. 2018’de tanıtılan 5G ağları, eski 4G ağlarına kıyasla yeni radyo frekansları kullanır.

Şu anda 5G ağları, 6 gigahertz’in altında çalışmaktadır. Ancak, önümüzdeki birkaç yıl içinde 5G, 24.3 ile 27.5 GHz ve 39.5 ile 43.3 GHz arasında frekanslarda da çalışmaya başlayacak. Bu kulağa korkutucu gelebilir, ancak 3 GHz’e kadar olan elektromanyetik dalgalar cilde sadece yaklaşık 10 milimetre derinliğinde nüfuz eder, 10 GHz veya üstü dalgalar ise çok daha yüzeysel kalır ve en fazla 1 mm derinliğe ulaşır.

Bununla birlikte, “5G kablosuz teknolojisinin yaygın benimsenmesi ve daha yüksek frekansların tanıtımı, olası sağlık etkileri konusunda kamu endişelerini artırmıştır,” diyor araştırmacılar. Bu endişeleri besleyen birkaç izole çalışma ise “körleme, sıcaklık kontrolü ve şeffaf istatistiksel yöntemler eksikliği” gibi metodolojik eksiklikler nedeniyle eleştirilmiştir. Körleme, bir çalışmanın sonuçlarını etkileyebilecek bilgilerin sonuna kadar gizli tutulduğu bir tekniktir.

Son çalışmada, körleme ve sıcaklık kontrolü sağlanarak, iki tür insan cilt hücresi olan fibroblastlar ve keratinositler, 27 ve 40.5 GHz frekanslarında farklı yoğunluklarda 5G elektromanyetik dalgalarına maruz bırakıldı. Sonuçta, “en kötü koşullar altında bile insan cilt hücrelerinde gen ekspresyonunda veya metilasyon desenlerinde anlamlı değişiklikler gözlenmediği” bildirildi. DNA metilasyon desenleri, diğer şeylerin yanı sıra gen ekspresyonunu kontrol eden biyolojik bir mekanizmadır.

Yüksek yoğunluklu radyo frekansları—çoğu kablosuz ağda kullanılan tür—biyolojik dokuları ısıtabilir. Araştırmacılar, 6 GHz’in üzerindeki frekansların, güvenlik referans seviyelerini çok aşan yoğunluklarda uygulandığında ısıya bağlı hasara neden olabileceğini belirtiyor. Ancak, bu çalışmada, araştırmacılar “maruz kalmanın olası ısıdışı biyolojik etkilerinin varlığına dair temel bir şüphe oluşturmak” amacıyla sıcaklık kontrollü deneyler gerçekleştirdi. Yani, ısı ile ilgili olmayan etkiler.

Bu çalışma, 5G cep telefon sinyallerinin insanlara sağlık riski oluşturmadığını gösteren kanıtların büyüyen bir arşivine katkıda bulunmaktadır. Aksine, daha büyük endişemiz, artan ekran süresinin iyi oluşumuz üzerindeki etkisi olmalıdır.

Bir yanıt yazın