Bir Dal ile Derinlerdeki Su Kaynağını Bulmak Mümkün mü?
“`html
Genellikle çiftçilerin Y veya L şeklinde çubuklar kullanarak su bulmaya çalıştıkları, “dowsing” adı verilen bu yönteme dünya genelinde pek çok yerde rastlanmaktadır. Bu uygulamanın, MÖ 1300’lü yıllarda Mezopotamya’da dahi kullanıldığı bilinmektedir.
Radyestezi (ışımduyu) sayesinde gerçekleştirildiği iddia edilen bu ilginç tekniğin, yalnızca özel yeteneği olan bireyler tarafından uygulanabileceği öne sürülmektedir. Yani, dal veya çubuğun kendiliğinden hareket etmediği, yer altındaki nesnelerin enerji alanları ile insan vücudundaki titreşim alanlarının eşdeğer rezonansa girmesiyle bu tespitin gerçekleştirilebileceği iddia edilmektedir. Peki bu iddiaya bilimin yanıtı nedir, gelin inceleyelim:
Bilimsel araştırmalar bu yöntemin işe yaradığını kanıtlayamamıştır.
ABD’de gerçekleştirilen bir araştırmada, bu yöntemle su bulabildiğini iddia eden 27 kişi, derinlik ve miktar gibi konularda başarısız oldukları gözlemlenmiştir. Bir jeolog ve mühendis ise aynı alanda farklı noktalarda suyun derinliğini başarıyla tespit edebilmiştir.
Norveç’te de konu ile ilgili büyük ölçekli bir deney yapılmıştır.
Radyestezi yeteneğine sahip olduğunu iddia eden 25 kişi, birbirlerinden bağımsız bir şekilde aynı alanda arama gerçekleştirmiştir. Deney sonucunda hepsinin farklı noktaları gösterdiği tespit edilmiştir.
“Benim bir tanıdığım buluyor ama…” diyenler için hatırlatmalarda bulunmakta fayda var:
Yer altı su kaynakları çok sayıda yerde bulunmaktadır, yalnızca yeterince derine kazmak önemlidir. Ayrıca çiftçiler, arazileri tanıma konusunda oldukça deneyimlidirler ve dolayısıyla bu noktaları tercih etme eğilimindedirler. Toprağın daha nemli olması ya da bitki yoğunluğunun fazla olması gibi işaretler, onları bu bölgelere yönlendirebilir.
Çubuğun hareket etmesinde tutma şeklinin de rolü olduğu düşünülmektedir.
“Kararsız denge” adı verilen bir şekilde tutulduğunda, küçük bilinçsiz hareketler dahi çubuğu hareket ettirebilmektedir. Bir “umma anı” bile bu durumu etkileyebilir. Günümüzde bu yöntemin hâlâ kullanılmasının nedenlerinden biri, “Yüzyıllardır yapıldığına göre eski insanların bir bildiği vardır” düşüncesidir.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4
“`