Popüler Bilim

Bugün Üniversite Gençleri Aşırı Sarhoş Oluyor, Ortaçağ İngilteresi’nde Aşırıda Cinayet İşleniyordu

Orta Çağ, diğer adıyla ortaçağ dönemi, aklınıza hangi kelimeleri getiriyor? Eğer “şiddet ve koku” diyorsanız yanılmıyorsunuz. Ortaçağ’daki şiddetin yayılmasını araştırmak isteyen ABD ve İngiltere’deki araştırmacılar, 1296 ve 1398 yılları arasındaki Londra, Oxford ve York’ta işlenen 355 cinayeti haritalayarak cinayet haritaları oluşturdular. Garip ölümlerle ilgili tarihi jüri soruşturmalarını incelediler; saldırının ne zaman gerçekleştiğini, cesedin bulunduğu yeri, cinayet silahını ve zaman zaman olayın nedenini anlattılar.

Bu yaklaşım, 600 ila 700 yıl öncesinin kentsel şiddetinin aydınlatıcı kalıplarını ortaya çıkardı. Özellikle de üniversite öğrencilerinin bugünkü üniversitelilerden bile daha sorunlu oldukları gerçeğini.

Silahlı ve ölümcül öğrenciler

Araştırmacılar, bu yılın başlarında Criminal Law Forum dergisinde yayımlanan bir çalışmada açıkladığına göre, cinayetler genellikle pazarlar, meydanlar ve anayollar gibi kentsel yaşamın kilit noktalarında yoğunlaşmıştı. Aynı zamanda su kenarları ve tören alanları gibi noktalarda da artış gösteriyordu. Zamanlama açısından, Pazar günleri en cinayet dolu günlerdi, özellikle de sokağa çıkma yasağı saatlerinde. Sabah kiliseye gitmeyi genellikle içki içme, spor ve kavgalar takip ediyordu.

Bununla birlikte, üç şehrin her birinde yerel şiddet kalıpları oldukça farklıydı. Örneğin, Oxford’un cinayet oranı Londra veya York’tan üç ila dört kat daha yüksekti. Bu durum, muhtemelen gözünüzde canlandırdığınız elit üniversite şehriyle çelişiyor gibi görünse de, aslında tam da bu üniversite atmosferi bu şaşırtıcı oranların nedeni.

Cambridge Üniversitesi’nden Manuel Eisner ve Hull Üniversitesi’nden Stephanie Brown’un çalışmasında “Ortaçağ üniversitesi, çoğu evlerinden uzakta yaşayan, onur ve grup sadakati kültürüne sahip 14 ila 21 yaş arası genç erkekleri çekiyordu,” diye yazmışlardı. “Öğrenciler, bölgesel kökenlerine göre ‘milletler’ halinde örgütlenir, kuzeyliler ve güneyliler arasında düzenli olarak sokak çatışmaları yaşanırdı.”

Dahası, öğrenciler genellikle sıradan yasalardan muaf sayıldıklarından, şiddetleri cezasız kalabiliyordu. Aslında, Oxford’un cinayetleri çoğunlukla üniversite bölgesinde veya yakınındaydı, ki bu da öğrencilerle şehir halkı arasındaki çatışmalardan kaynaklanıyordu.

Daha halka açık, daha iyi

Londra’da, ortaçağ cinayet noktaları arasında şehrin “ticari ve törensel kalbi” olan Westcheap ile Thames Street su kenarı vardı. İlk yer loncalar arası rekabetler, mesleki uyuşmazlıklar ve kamuya yönelik intikam saldırılarıyla ilişkilendirilirken, ikincisi denizciler ve esnaf arasındaki şiddeti görüyordu.

York, önemli ticari, sivil ve sosyal hayatı barındıran ana kasaba girişlerinden birinde önemli düzeyde cinayetlere sahne olmuştu. Yolcular, yerliler ve tüccarların yoğun olduğu alan doğal olarak bazı çatışmaları tetikleyebilirdi. York’taki tören rotasının bir parçasını oluşturan seçkin bir sokak olan Stonegate de bolca şiddet gördü. Beklenmedik bir şekilde, bu zengin alanlar, rekabet, intikam ve onur gösterilerine fırsat tanıyordu.

Aslında, çalışmada belirtildiği üzere, “Üç şehirde de, bazı cinayetler yüksek görünürlüğe ve sembolik öneme sahip mekanlarda işlendi.” Bu tür halk gösterişleri, bir bireyin itibarını sağlamlaştırabilir ve/veya korkunç bir şekilde etkileyici bir noktaya değinebilirdi. İlginç bir şekilde, ortaçağ İngiltere’nin daha yoksul, marjinal mahallelerinde daha az cinayet soruşturması gerçekleşti—ancak bu daha dezavantajlı topluluklarda genellikle olağandışı ölümler için pek baskı olmadığı gerçeği de göz önünde bulundurulmalı.

Her şeye rağmen, “çalışma aynı zamanda cinayet oranlarının uzun dönemli düşüşü hakkında daha geniş sorular da ortaya koyuyor,” sonucuna varıyordu araştırmacılar, “şehir yönetimindeki ve mekansal organizasyondaki değişiklikler ölümcül şiddeti azaltmada kritik bir rol oynamış olabilir.”

Bir yanıt yazın