Gece Vardiyası Kadınlara Beklediğimizden Daha Fazla Zarar Verebilir! Yeni Araştırma Sonuçları Şaşırtıyor

Astım, genellikle aniden ve yoğun bir şekilde nefes darlığına neden olan kronik bir solunum hastalığıdır. Dünya genelinde yaklaşık 339 milyon kişiyi etkileyen bu hastalık, ABD’de ise her gün ortalama dokuz kişinin ölümüne neden oluyor her gün.

Birleşik Krallık’taki araştırmacılar, gece vardiyasında çalışan kadınların, gündüz çalışan kadınlara göre daha fazla orta veya şiddetli astım riskine sahip olduğunu keşfetti. Pazartesi günü ERJ Open Research dergisinde yayımlanan bu çalışma, gece vardiyasında çalışan erkeklerde benzer bir eğilim olmadığını gösteriyor ve bu durum, kamu sağlığı rehberliği için önemli sonuçlar doğurabilir.

Önceki çalışmalarında, genel olarak daimi gece vardiyasında çalışanların gündüz çalışanlara göre daha fazla orta-şiddetli astım geçirdiği gösterilmişti. Bilim insanları ayrıca astımın yetişkin kadınlarda, yetişkin erkeklerden daha yaygın ve şiddetli olduğunu biliyorlar. Araştırmacılar, “Giderek daha fazla kadın vardiyalı çalışmaya başladığından, vardiyalı çalışmaya bağlı astım riskinin kadınlarda daha yüksek olup olmadığını belirlemek önemlidir” diye yazdılar. Vardiyalı çalışma ise geleneksel gündüz saatlerinin dışında planlanan çalışma sürelerini ifade ediyor. “Ana amacımız, vardiyalı çalışma ve astım arasındaki ilişkiyi cinsiyet farklarıyla incelemekti.”

Araştırmacılar, bu amaçla, Birleşik Krallık Biobank adlı, sağlık araştırmacılarına açık olan biyomedikal veritabanındaki, 274.541 çalışana ait veriyi analiz etti. Başlangıçta bu gruptan yüzde 5,3’ünde astım olduğunu, bunların yüzde 1,9’unun ise orta-şiddetli astıma sahip olduğunu buldular. Ardından bu kişilerin gündüz mü, gece mi yoksa karma vardiyalarda mı çalıştıklarını incelediler.

Genel olarak, kadın vardiyalı çalışanların astıma yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunu ve sadece gece vardiyasında çalışan kadınların, gündüz çalışan kadınlara göre orta veya şiddetli astım geliştirme olasılığının yüzde 50 daha fazla olduğunu buldular. Ayrıca, ayda geçirilen gece vardiyası sayısı ve gece vardiyası çalışma süresi arttıkça riskin de arttığını açıkladılar. İlginç bir şekilde, erkeklerde çalışma programına bağlı olarak astım görülme sıklığında herhangi bir fark bulunamadı.

Çalışmanın ortak yazarı ve Manchester Üniversitesi Biyolojik Bilimler Okulu araştırmacısı Robert Maidstone, üniversite açıklamasında yaptığı açıklamada, “Bu tür bir araştırma, vardiyalı çalışma ve astımın neden bağlantılı olduğunu açıklayamaz,” dedi. “Ancak, vardiyalı çalışmanın, vücut saatini, erkek ve kadın cinsiyet hormonlarının seviyelerini de içerecek şekilde bozabileceği için olabilir. Daha önce yapılan araştırmalar, yüksek testosteron seviyelerinin astıma karşı koruyucu olduğunu göstermiştir, bu yüzden kadınlarda daha düşük testosteron düzeyleri rol oynayabilir. Alternatif olarak, erkek ve kadınların farklı türde vardiyalı işler yapması da bir faktör olabilir.”

Hormon replasman tedavisi (HRT) almayan kadınlar arasında, sadece gece vardiyasında çalışan post-menopozal kadınların, gündüz çalışan kadınlara göre orta-şiddetli astıma yakalanma olasılığı neredeyse iki kat daha fazla. Bu durum, HRT’nin gece vardiyasında çalışanları astımdan koruyabileceğini ima etse de, araştırmacılar bunun kesinleştirilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu kabul ediyorlar.

Avrupa Solunum Derneği’nden ve çalışmaya dahil olmayan Florence Schleich, “Bu araştırma, gece vardiyasında çalışmanın kadınlar için bir astım risk faktörü olabileceğini, ancak erkekler için olmadığını öne sürüyor. Çoğu çalışan için vardiya düzenini değiştirmek kolay olmayacağı için, bu bağlantıyı doğrulamak ve anlamak ve vardiyalı çalışan kadınlar için riski azaltmak adına daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var,” dedi.

Gelecekte, araştırmacılar, cinsiyet hormonlarının vardiyalı çalışanlar arasındaki astım sıklığını nasıl etkileyebileceğini araştırmayı amaçlıyor. Belki de bu araştırma hastalığın altında yatan nedenleri de aydınlatabilir, çünkü astımın kesin sebebi hala bir gizem.