
Güneşin En Net Görüntüsü: Manhattan Boyutlarında Manyetik Çizgiler Ortaya Çıktı!
Bilim insanları, dünyanın en büyük güneş teleskobunu kullanarak Güneş’in yüzeyinin inanılmaz derecede ayrıntılı görüntülerini elde etti. Bu görüntüler, yıldızın üzerinde dalgalanan ultra-ince manyetik şeritleri ve ışığı değiştiren dalgalı perde gibi görünen manyetik alanları ortaya koyuyor.
Maui, Hawaii’deki bir yanardağ üzerinde yükselen 13 metrelik Daniel K. Inouye Güneş Teleskobu, gezegenimizin yıldızı olan Güneş’e büyük bir dikkatle bakıyor. Ulusal Bilim Vakfı (NSF) bilim insanlarının başını çektiği bir ekip, teleskobun eşsiz yeteneklerini kullanarak, Güneş fotosferinde ultra-dar parlak ve karanlık şeritleri daha önce benzeri görülmemiş bir detay seviyesinde gözlemledi. Yayınlanan bu son gözlemler, Güneş’in manyetik alanlarının yüzeydeki dinamikleri nasıl şekillendirdiğine ve uzay havasını nasıl etkilediğine dair yeni bilgiler sunuyor.

Çizgiler yani striasyonlar, Güneş’in fotosferinde yer alan konveksiyon hücrelerinin duvarlarında dalgalanıyor. Bu hücreler, yıldızın içinden yüzeye doğru yükselen sıcak gazlarla dolu. Çizgiler yaklaşık olarak 20 kilometre genişliğinde, yani Manhattan’ın uzunluğunda, ki bu Güneş’in devasa boyutuyla karşılaştırıldığında oldukça küçük.
Striasyonlar, manyetik perdeler gibi görünen ve Güneş’in yüzeyinde dalgalanarak değişen manyetik alanların bir sonucu. Granül duvarlarından gelen ışık bu alanlardan geçerken titreşir ve parlaklığı değişir. Bu değişim, alttaki manyetik alanın bir göstergesidir ve alan zayıf olduğunda karanlık, nispeten güçlü olduğunda ise parlak görünür. “Bu striasyonlar, ince ölçekli manyetik alan varyasyonlarının parmak izleri gibidir,” diyor Ulusal Güneş Gözlemevi’nden bilim insanı ve çalışmanın baş yazarı David Kuridze bir açıklamasında.
Çalışmanın arkasındaki ekip, Inouye teleskobunun görünür geniş bant görüntüleme aracı olarak bilinen ve güçlü manyetik etkinliğin olduğu alanları vurgulayan G-bandında çalışan enstrümanını kullandı. Bilim insanları daha sonra teleskobun görüntülerini, Güneş’in yüzeyinin fiziğini yeniden oluşturan simülasyonlarla karşılaştırarak uyumlu olduklarını buldu.

NSO bilim insanı ve çalışmanın ortak yazarı Han Uitenbroek bir açıklamada, “Manyetizma, evrendeki temel bir olgu ve benzer manyetik kökenli şeritler, moleküler bulutlar gibi daha uzak astrofizik objelerde de gözlemleniyor,” dedi. “Inouye’nin yüksek çözünürlüğü, simülasyonlarla birlikte, geniş bir astrofizik bağlamda manyetik alanların davranışını daha iyi anlamamıza olanak tanıyor.”
Dünya’dan yaklaşık 149 milyon kilometre uzaklıkta bulunan Güneş, neredeyse beş milyar yıldır güneş sistemimizin bir arada kalmasına neden olan kütle çekimini sağlıyor, ancak hala yıldızımız hakkında bilmediğimiz çok şey var. Güneşin manyetik yapısını inceleyerek, bilim insanları güneş patlamalarının, parlamaların ve koronasal kitle püskürmelerinin arkasındaki fiziği anlamayı ve uzay havasını daha iyi tahmin etmeyi umuyorlar.
Güneş şu anda 11 yıllık döngüsünün zirve noktasında bulunuyor; bu, yoğun parlaklıklarla işaretlenen bir dönem. 10 Mayıs 2024’te, Güneş’in koronasından büyük plazma boşalımları sonucunda Dünya’ya G5 olarak sınıflandırılmış aşırı bir manyetik fırtına çarptı. 20 yıldan uzun süredir görülen en büyük G5 fırtınası, Dünya’nın güç şebekesinde bazı olumsuz etkilere neden oldu ve dünyadaki birçok yerde muhteşem auroralar görüldü. Fırtına ayrıca, düşük Dünya yörüngesindeki atmosfer yoğunluğunu bir büyüklük mertebesine kadar artırdı, bu da uyduları etkileyen atmosferik sürüklenmeye yol açtı.