Popüler Bilim

“Moleküler Kalkan: Polenlerin Burnunuza Ulaşmasını Engelleyebilir!”

Her yıl, polen mevsimi daha uzun ve yoğun hale geliyor—bu da polen alerjisi çekenlerin, ki buna ben de dahilim, büyük sıkıntı yaşamasına neden oluyor. Antihistamin ya da sıcak havlularla yapılabilecek şeylerin bir sınırı var; maskeler, sıkıca kapalı pencereler veya benzeri koruyucu önlemler almanız da sonsuz hapşırık, akan burunlar ve kaşıntılı gözlere karşı pek koruma sağlamıyor. 

Peki, burun spreyi benzeri bir şey sıkarak bu inatçı alerjenlerin hassas burun yollarınıza ulaşmasını önleyebileceğinizi söylesek ne derdiniz?

İşte bu “basit ama güçlü fikir” Kaissar Tabynov’u ilham aldı ve onu “moleküler kalkan” adlı bir teknoloji geliştirmeye yöneltti. Bu teknoloji, alerjenleri hava yollarımıza yaklaşır yaklaşmaz engelliyor. Deneyde, Orta Asya ve Avrupa’da en yaygın polen alerjisi nedeni olan pelin polenini hedef aldılar. Tabynov ve ekibi bu teknolojiyi ilk defa, yayımlanan bir makaleyle, fareler üzerinde başarıyla test etti. Bu makale Frontiers in Immunology dergisinde bugün yayınlandı.

“Alerjiler genellikle rahatsız edici ama küçük sorunlar olarak görülse de, milyonlarca kişi için hayat kalitesini ciddi biçimde düşürebilir ve hatta yaşamı tehdit edebilir,” diyor Tabynov, Kazakistan’daki Kazakh Ulusal Agrarian Araştırma Üniversitesi Uluslararası Aşı Merkezi direktörü olarak Gizmodo’ya gönderdiği bir e-postada. “Bu, rekabeti olmayan, akıllı, hızlı ve kullanımı kolay yeni bir anti-alerjik müdahale sınıfının başlangıcı olabilir—mevcut hiçbir terapinin yapmadığı şekilde alerji mevsiminde insanları koruyabilir.” 

Bu “kalkan” nasıl çalışıyor? Araştırmacılar ilk önce bir monoklonal antikor geliştiriyor, yani belirli bir moleküle bağlanmak üzere tasarlanmış bir laboratuvar yapımı protein. Bu durumda, pelin poleninde bulunan büyük alerji tetikleyici bir proteini hedef alıyor. Bu antikorlar buruna uygulandığında, alerjenleri, alerjik tepkilere neden olan doğal antikorlarımızdan uzaklaştırıyor. 

Bağışıklık sistemi, hücreler ve hormonlardan oluşan karmaşık bir ağdır, bu yüzden farelerin doğal sistemini etkilemeden tedaviyi ayarlamak büyük bir zorluktu, diye açıkladı Tabynov. Dahası, pelin poleni aslında birden fazla alerjiye neden olabilen parçaları içerir, bu da Tabynov’un ekibini, alerjen kompleksinin en klinik olarak ilgili parçalarına odaklanmaya zorladı. 

Bir dizi ayarlamadan sonra, ekip, farelerde burun iltihabını ve astım semptomlarını azaltan, hayvanların doğal antikorlarına zarar vermeden çalışan bir antikor tedavisi geliştirmeyi başardı. Tedavinin süresi Tabynov’un istediğinden kısa olsa da, ekibiyle birlikte tedavinin etkisini nasıl daha uzun süre sürdürebileceğine dair stratejiler geliştirdiklerini söyledi.

“Yöntemimizin heyecan verici yanı, hassas, hedefe yönelik biyolojik ajanların sadece kronik tedavi için değil, tam da alerjenlerin kafasını çıkardığı yerlerde uygulanmak üzere koruyucu amaçla nasıl kullanabileceğini göstermesidir,” diye ekledi Tabynov. “Yöntemimiz non-invazivdir, iğne kullanımını gerektirmez ve hızlı etki eder; bağışıklık sistemindeki alerjen yükünü azaltır ve alerjik rinitin daha ciddi hastalıklara, örneğin bronşiyal astıma dönüşümünü engelleyebilir.”

Aynı durumu yaşayan polen alerjisi mağdurları bilir ki, alerjik tepkiler vücuttaki bir dizi sıkıntıyı tetikler. Alerjenleri buruna ulaşmadan engellemek, özellikle standart antihistamin ilaçlarını kullanamayan veya ek komplikasyonları olan hastalar için büyük bir rahatlama olur. İmmünoterapi seanslarına göre zamandan tasarruf sağlayan ve daha uygun maliyetli bir alternatif de olabilir. 

Peki, bu ürünü yakında yerel eczanelerde bulacak mıyız? Bu tabii ki zamana bağlı. Tabynov, en iyimser tahminle, insan üzerindeki ilk çalışmaların iki ila üç yıl içinde başlayabileceğini belirtiyor. Tedavinin insan burun yüzeyindeki koruyucu etkilerini uzatmak için ek ayarlamalar gerekecek. Ancak yaşam boyu polen çekmiş hastalar için umut verici bir başlangıç gibi görünüyor.

Bir yanıt yazın