Popüler Bilim

Ünlü Marshmallow Testinde Yeni Bir Dokunuş: İkinci Çocuğu Ekleyince Ne Olur?

Başkalarına karşı olan taahhütlerimiz, nasıl davrandığımız üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir—hatta, içinde bulunduğu an sadece atıştırmak isteyen çocuklar için bile. Son yapılan bir çalışmaya göre, çocuklar, ünlü Stanford marshmallow testini geçmek için arkadaş desteğinden faydalandılar. Bu test, bir çocuğun daha büyük ve daha güzel bir ödül alabilmek için cazip bir atıştırmalığa direnip direnemeyeceğini ölçüyor.

7 Mayıs’ta Royal Society Open Science dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, çocuklar, bir arkadaşlarının dayanacağına dair söz vermesi durumunda daha fazla beklemeye meyilli oluyorlar. Bu bulgular, verilen sözlerin insanların davranışları üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu gösteriyor ve daha önceki çalışmaların, çocukların açık sözler aldıklarında daha az hile yaptıkları ve gerçeği söyleme eğilimlerinin arttığı yönündeki bulgularını destekler nitelikte.

1970’lerde Stanford’da gerçekleştirilen orijinal marshmallow testinde, bir deneyci, çocuğun önüne bir marshmallow veya başka bir tatlı koyup odadan çıkmadan önce eğer geri döndüğünde marshmallow hala orada olursa, çocuğun iki kat daha fazla tatlı alacağını söylüyordu. Daha sonraki araştırmalara göre bu testi “başararak” bekleyen çocuklar, ilerleyen yaşamlarında daha iyi sonuçlar elde ediyordu. Ancak, daha sonra yapılan çalışmalar, daha küçük ödüle hemen ulaşan çocukların daha zorlu şartlardan geldiklerini ve yetiştirildikleri çevrenin, onları yetişkinlere güven konusunda nasıl etkilediğini gösterdi.

Yeni çalışmada, Manchester Üniversitesi’nden psikolog Owen Waddington gibi araştırmacılar, diğerleriyle olan etkileşimlerin çocukların daha büyük bir ödül için bekleme kabiliyetini nasıl etkilediğini belirlemeyi amaçladılar. Bilim insanları çalışmada, “Başarılı iş birliği, genellikle bireylerin gecikmiş tatmin kabiliyetlerine bağlıdır” diye yazdı. “Bu tür bir taahhüt hissi, artan çabaya, dolayısıyla iş birlikçi başarının artmasına yol açabilir.”

Araştırmacılar, deneyleri çevrimiçi olarak gerçekleştirdiler ve her çocuğu başka bir çocukla eşleştirdiler. Yeni deneyler, 5-6 yaşlarındaki çocuklar ve ebeveynleri ile yapıldı. Çocuklar, evlerinde, bir ebeveyn tarafından tanıdıkları bir tatlı ile tanıştırıldı. Çocuğa, sadece başka bir çocuğun da eş koşullar altında beklemesi durumunda daha büyük bir tatlı alacağı söylendi. Deneyciler, “bozuk” bir Zoom bağlantısı hakkında yalan söylediler, bu da katılımcıların diğer çocuğu görmesini ancak iletişim kurmamasını sağladı.

Katılımcılara, eşleştirildikleri çocuğun bir videosu gösterildi. Diğer çocuk ya tatlıyı yemeyeceğine söz verdi ya da bekleyip bekleyemeyeceği konusunda kararsız olduğunu ifade etti.

Çalışma, bir çocuğun söz verdiğinde, diğer çocuğun tatlıyı yemeden önce daha uzun süre beklediğini gösterdi. Sözlerin çocuklar için bile önem taşıdığı ortaya çıktı. Marshmallow testini içeren önceki çalışmalara göre, bu çalışma, bir partnerin tatlısı için bekleyeceğine dair söz verdiğinde, çocukların tatmini geciktirme isteklerinin, partnerin kararsızlığını ifade etmesinden daha güçlü olduğunu gösteriyor.

Daha küçük çocukların, daha büyük çocuklara göre bekleme süresini daha fazla tamamladıkları görüldü, ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Yazarlar, bunun yaşla birlikte, “çocukların daha fazla bozulmuş söze tanık olduklarını ve taahhütlerin her zaman yerine getirilmediğini öğrendiklerini” yazdı.

Sonuçlar, sözlerin çocuklar arasında iş birliğini teşvik ettiğini gösterirken, bağımlılık araştırmalarındaki önceki deneyleri de yansıtıyor, bu yönde arkadaş sistemlerinin relapsların önlenmesinde olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Ancak yazarlar, bulguların, çalışmalara daha çok Kuzey İngiltere’deki sağlıklı çocukların katıldığını ve diğer kültörden çocuklarda nasıl bir etki yaratacağını söylemenin henüz belirsizliğini koruduğuna dikkat çekiyorlar.

Görünen o ki, basit bir söz, uzun bir yol kat etmenizi sağlıyor.

Bir yanıt yazın