
Uzayda Manyetik Türbülansın En Detaylı Simülasyonu: Göz Alıcı Bir Güzellik
Galaksinin manyetik türbülansını simüle eden yeni bir model, astrofiziksel ortamları nasıl düşündüğümüzü ve görselleştirdiğimizi yeniden şekillendiriyor.
Bu model, Toronto Üniversitesi’nin Kanada Teorik Astrofizik Enstitüsü ve Princeton Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmalarını sürdüren James Beattie ve ABD, Avustralya ve Avrupa’dan işbirlikçileri tarafından geliştirildi. Nature Astronomy dergisinde yayınlanan son makalede açıklanan model, uzayı yüksek çözünürlükte; 30 ışık yılı genişliğindeki hacimlerden başlayıp, 5.000 kat daha küçük ölçeklerdeki cep boyutuna kadar simüle ediyor.
“Bu fenomene bu hassasiyet düzeyinde ve farklı ölçeklerde çalışabilmek ilk kez mümkün oluyor” diyor Beattie, üniversitenin açıklamasında.
Model, yıldızlararası ortamda (ISM) partiküllerin kaotik dansını eşi benzeri görülmemiş bir hassasiyetle haritalandırıyor. Bu modelin bir yönü, yıldızların doğduğu yoğun bulutlardan başladığı boşluğa kayan yıldızlararası ortamın yoğunluğundaki değişimleri yakalayabilme yeteneği.
Galaksimizi saran manyetik alan bir buzdolabı mıknatısından milyonlarca kez daha zayıf, ancak yine de yıldızlararası ortamdaki madde için yönlendirici bir güç. Galaktik manyetizma, yıldızların nasıl oluştuğundan tutun da kozmik ışınların nasıl seyahat ettiğine ve hatta güneş rüzgarının Dünya’nın manyetik alanını nasıl etkilediğine kadar birçok şeyi şekillendiriyor.
“Manyetik baskının yerçekiminden çıkarak yıldız oluşumunu baskıladığını biliyoruz,” diyor Beattie. “Şimdi artık bu tür ölçeklerde manyetik türbülansın ne tür sonuçlar yaratabileceğini ayrıntılı olarak ölçebiliyoruz.”
Simülasyon ayrıca bilim insanlarının Güneş’ten gelen ve uzay gemilerini ve Dünya’nın atmosferini etkileyen güneş rüzgarını incelemelerini de sağlıyor.
Modelin güneş rüzgarına ait gerçek dünya verileriyle karşılaştırıldığı erken testler umut verici görünüyor, diyor Beattie, bu da modelin uzay hava tahminlerinde kullanılabileceği anlamına geliyor.
Kare Kilometre Dizisi gibi daha güçlü radyo teleskopları devreye girip evrendeki manyetik alan dalgalanmalarını ölçtükçe, model manyetitizmin maddeyi nasıl şekillendirdiğine dair daha iyi yansımalar sunması için veriyle beslenecek.
Evrenin sırlarını çözmek, kısmen gözlemle yapılır ama kozmosu yöneten kuvvetlerin sağlam modelleri en az bunun kadar önemlidir. Manyetik alanlar, Samanyolu’muzda gizli ama hayati bir role sahiptir ve yeni model, galaksimizin doğru bir portresine biraz daha yaklaşmamıza yardımcı oluyor.