Teknoloji

ABD Patent ve Marka Ofisi, üretken yapay zekayı mucitlerin kullandığı araçlarla eşdeğer olarak değerlendirdiğini duyurdu.

ABD Patent ve Marka Ofisi (USPTO), üretken yapay zekâ sistemlerinin patent başvurularında mucit olarak tanınmayacağını bir kez daha vurgularken, bu teknolojilerin icat süreçlerinde nasıl kullanılabileceğine dair yeni rehber ilkeler yayınladı. Reuters‘da yer alan bilgilere göre, USPTO Direktörü John Squires, yapay zekâ sistemlerinin insan mucitlerin icat sürecinde kullandığı laboratuvar ekipmanları, yazılımlar veya araştırma veritabanları gibi araçlar arasında yer aldığını ifade etti.

Squires, yayımlanan belgede “Yapay zekâ sistemleri, üretken yapay zekâ ve diğer hesaplamalı modeller de dahil olmak üzere, insan mucitler tarafından kullanılan araçlardır” dedi. Bu sistemlerin hizmet sunabileceğini ve fikirler üretebileceğini belirten Squires, yine de bir buluşun fikir babalığının insanlara ait olması gerektiğinin altını çizdi; dolayısıyla yapay zekâ yalnızca destekleyici bir rol oynamaktadır.


Yeni yönergeler, yapay zekâ destekli icatların değerlendirme sürecini netleştiriyor

28 Kasım’da ABD Resmi Gazetesi’nde yayımlanması beklenen yeni USPTO bildirisine göre, yapay zekâ yardımıyla geliştirilen buluşlar için ayrı bir değerlendirme süreci oluşturulmayacak. Eğer birden fazla kişi yapay zekâ ile bir icat geliştirirse, mevcut ortak mucitlik kuralları geçerli olmaya devam edecek. Bu yaklaşım, mevcut yasal çerçevenin dışına çıkmadan yapay zekânın icat sürecindeki rolünü netleştirmeyi amaçlıyor.

ABD Federal Temyiz Mahkemesi’nin önceki kararlarına göre, yapay zekâ sistemlerinin patent başvurularında mucit olarak tanınması mümkün değildir; yalnızca doğal kişiler mucit olarak kabul edilmektedir. USPTO’nun yeni kılavuzları da bu temel kararı değiştirmemekte, ancak son düzenlemeler, yapay zekâ ile geliştirilen yeni ilaçlar veya teknolojilerin patentlenip patentlenemeyeceği konusundaki belirsizlikleri büyük ölçüde gidermektedir.

Ayrıca, dünya genelindeki diğer patent ofislerinin de benzer zorluklarla karşı karşıya olduğu bilinmektedir. Avrupa Patent Ofisi (EPO) ve Birleşik Krallık Fikri Mülkiyet Ofisi gibi kurumlar, yapay zekânın icat sürecindeki yeriyle ilgili sınırlamaları da uygulamaktadır. Bu gelişmeler, teknolojinin etik, hukuki ve fikri mülkiyet boyutlarının daha kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiğini göstermektedir.

Apple, Hindistan’ın devlet destekli güvenlik uygulamasını iPhone’lara önceden yüklemeye karşı çıkıyor

Bununla birlikte, yapay zekâ destekli yeniliklerin artışı, mevcut patent sistemlerinin bu gelişmelere nasıl adapte olacağı konusunda önemli soruları gündeme getirmektedir. Hukukçular, akademisyenler ve teknoloji geliştiricileri, insan katkısının sınırlarının nasıl belirleneceği ve üretken yapay zekânın ne ölçüde “yaratıcı” bir rol üstlendiğinin tartışılacağı konuların önümüzdeki yıllarda daha fazla gündeme geleceğine dikkat çekiyor.

Bir yanıt yazın