Anduril’in otonom silah sistemleri, testlerde ve sahada yeterli güvenilirlik gösteremedi.
Palmer Luckey tarafından 2017 yılında kurulan savunma teknolojileri şirketi Anduril Industries, otonom silah sistemleri geliştirme süreçlerinde önemli teknik zorluklarla karşılaşmaktadır. The Wall Street Journal’da yayımlanan bir habere göre, şirketin insansız hava ve deniz araçlarının yer aldığı çeşitli testlerde birçok başarısızlık yaşanmıştır. Özellikle ABD Donanması tarafından Mayıs ayında Kaliforniya açıklarında gerçekleştirilen tatbikatta, Anduril’e ait 12’den fazla drone botunun işlevini yitirmesi ve bazı denizcilerin can güvenliği konusundaki endişeleri dikkat çekmiştir.
Şirket yalnızca deniz araçlarında değil, aynı zamanda Fury isimli insansız savaş uçağında da ciddi teknik arızalarla karşılaşmıştır. Yaz aylarında yapılan yer testi sırasında, uçaktaki bir mekanik sorun motorun hasar görmesine neden olmuştur. Bunun yanı sıra, Oregon eyaletinde Ağustos ayında gerçekleştirilen bir testte kullanılan Anvil adlı hava savunma sisteminin, 22 dönümlük alanda yangın çıkardığı, sistemlerin güvenlik ve kontrol açısından yeterince gelişmediğini göstermiştir.
Anduril, Ukrayna’da bekleneni veremedi
Anduril’in yalnızca test aşamalarında değil, sahadaki performansında da sorunlar yaşandığı bildirilmektedir. The Wall Street Journal’a konuşan kaynaklara göre, şirketin Ukrayna’da kullanılan Altius isimli dolaşan mühimmat sistemleri cephede beklentileri karşılayamazken, bu drone’ların hedeflerini vuramadan düşmesi sonucunda 2024 yılı itibarıyla tamamen kullanım dışı bırakılacağı ifade edilmiştir. Şirket, bu duruma rağmen sistem geliştirme sürecinin zorluklarla dolu olduğunu ve mühendislik ekibinin sürekli ilerleme kaydettiğini savunmaktadır.
Ancak bazı uzmanlar, testlerde ve gerçek çatışma ortamında gözlemlenen başarısızlıkların yalnızca münferit teknik aksaklıklar olmadığını ve sistemlerin mevcut haliyle operasyonel yetkinlikten uzak kaldığını vurgulamaktadır. Anduril, kısa zamanda milyarlarca dolarlık yatırım alarak, Amerikan ordusuyla birçok otonom hava aracı ve drone savunma sistemine dair sözleşmeler imzalamıştır; bu durum şirket üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Şirket, yaşanan aksaklıkları geliştirme sürecinin doğal bir parçası olarak nitelese de, bazı savunma çevreleri bu tür kritik sistemlerin daha güvenli ve kararlı olması gerektiğini ifade etmektedir.
