
Meta’nın çocuklar için sanal gerçeklik (VR) güvenliği konusundaki araştırmalarını sınırladığı iddia ediliyor.
Meta, sanal gerçeklik (VR) alanında lider bir şirket olarak tanınmakta, ancak son dönemlerde gençlerin güvenliğiyle ilgili tartışmalara da maruz kalıyor. Eski ve mevcut çalışanlardan oluşan bir grup, şirketin çocuk ve gençlere yönelik VR güvenliği araştırmalarını yeterince desteklemediğini belirtmekte. Bu iddialar, Meta’nın teknolojik gelişimle birlikte toplumsal sorumluluklarını yerine getirip getirmediği sorusunu gündeme getiriyor.
Frances Haugen’in yıllar önce sızdırdığı belgelerin ardından, Meta’nın içerik politikalarının şeffaflığı tartışma konusu olmuştu. Şimdi ise benzer sorunlar VR alanında ortaya çıkmaya başladı. İddialara göre, şirketin hukuk ekibi gençlerin güvenliği ile ilgili araştırmaları inceleyip, bazen de engelliyor. Bu durum, Meta’nın bilime ve bağımsız araştırmalara sağladığı destek hakkında soru işaretleri doğurmakta. Ayrıca, çalışanların Whistleblower Aid tarafından temsil edilmesi, sürecin daha sağlam bir hukuki zemin kazanmasına olanak sağlıyor.
Meta iddiaları reddediyor
Meta’nın sözcüsü Dani Lever, bu suçlamalara yanıt vererek, araştırmaların sınırlı olduğu yönündeki söylemlerin yanlış olduğunu ifade etti. Lever, 2022 yılından bu yana 180’den fazla çalışma üzerinde izin verildiğini ve bunların bir kısmının gençlerin güvenliği ile ilgili olduğunu belirtti. Bu açıklama, şirketin eleştirileri savuşturmak için istatistiksel verilere dayandığını gösteriyor. Fakat kamuoyunda oluşan güven eksikliği, bu tür açıklamaların etkisini azaltıyor.
Şirket, ebeveyn denetim araçları geliştirdiklerini de sık sık aktarıyor; bu araçların ailelerin çocuklarının VR deneyimlerini daha güvenli hale getirdiği vurgulanmakta. Ayrıca Meta, VR cihazlarının yalnızca 13 yaş ve üzeri kullanıcılar için tasarlandığını aktarıyor. Ancak, çocukların bu cihazlara farklı yollarla erişim sağladığı biliniyor. Bu erişim yöntemleri, ebeveynlerin kontrolünü zorlaştıran bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Öte yandan, ABD Senatosu Yargı Komitesi bu konuya el attı. “Gizli Zararlar” başlıklı oturumda, Meta’nın çocuk güvenliği konusundaki yaklaşımları sorgulanacak. Komitedeki üç Cumhuriyetçi senatör, Horizon Worlds platformunda alınan önlemler hakkında daha fazla bilgi talep etti. Bu durum, Meta’nın politikalarının kamuoyunun yanı sıra siyasi alanlarda da tartışıldığını gösteriyor. Şirketin bu oturumda vereceği yanıtlar oldukça kritik bir öneme sahip.
Meta’nın karşılaştığı baskılar yalnızca VR ile sınırlı değil. WhatsApp’ın eski güvenlik şefi, kullanıcı verilerinin tehlikeye atıldığına dair iddialarla dava açtı. Bu dava, şirketin veri güvenliği konusundaki sorunlarla da yüzleştiğini gösteriyor. WhatsApp cephesi, suçlamaları reddederek, bunların asılsız olduğunu savunmakta. Ancak, bu dava kamuoyunda önemli bir tartışma başlatmış durumda.
Tüm bu gelişmeler, Meta’nın çeşitli alanlarda güvenlik ve gizlilik baskısıyla başa çıkmaya çalıştığını gözler önüne seriyor. Bir yandan VR güvenliği, diğer yandan kullanıcı verilerinin korunması gündemde. Bu durum, şirketin itibarını doğrudan etkiliyor. Hem siyasi otoritelerin hem de kamuoyunun baskıları giderek artıyor. Ayrıca, Meta’nın şeffaflık konusundaki çabaları yeterli bulunmuyor.
VR teknolojilerinin hızla yayılması, çocukların bu ortamlara entegre olmasına neden oluyor. Uzmanlar, sanal deneyimlerin psikolojik ve sosyal etkilerinin derinlemesine araştırılması gerekliliğini vurguluyor. Ayrıca, çocukların gelişim aşamalarında yoğun teknolojik deneyimlerin riskleri üzerine de düşünülmesi gerektiği ifade ediliyor. Meta’nın bu alandaki politikaları hâlâ tartışılmaya devam ediyor; ancak, alınan önlemler mevcut eleştirileri tam anlamıyla sonlandırmaya yetmiyor.