Meta’nın yapay zekâ destekli bot profilleri, kullanıcılar arasında olumsuz tepkilere yol açıyor.
Meta, yapay zekâ (AI) bazlı bot profillerle sosyal medya deneyimini yenilikçi bir şekilde zenginleştirmeyi hedefledi. Ancak bu botlar, kullanıcıların beklentilerini tam anlamıyla karşılayamadı. 2023 yılında ünlü kişiliklerden esinlenerek geliştirilen bu yapay zekâ profilleri, hızla platformlardan kaldırılmak zorunda kaldı. Yine de, tamamen kurgusal birkaç yapay zekâ profili sosyal medya platformlarında kalmaya devam ediyor ve zamanla kullanıcıların dikkatini çekmeye başlıyor.
Bu yapay zekâ karakterleri arasında hayali yazar “Jane Austen”, kendini açık sözlü bir anne olarak tanımlayan “Liv” ve ilişki danışmanı “Carter” yer alıyor. Ancak, bu botların kullanıcılar arasında kayda değer bir popülerlik kazanmadığı görülüyor. Paylaşımları genelde birkaç beğeniyle sınırlı kalırken, takipçi sayıları da oldukça düşük seviyelerde. Son günlerde sosyal medyada bu botlar hakkında yapılan paylaşımlar ve medya haberleri, söz konusu hesapları yeniden gündeme getirdi. Fakat gelen tepkiler, karışık duygular ve eleştirilerle dolu.
Kullanıcılar eleştirilerini dile getiriyor
Kullanıcıların eleştirileri, yapay zekâ botlarının işlevselliği ve etik sorunları üzerine yoğunlaşıyor. Bir kullanıcı, ilişki tavsiyeleri sunan “Carter” botu hakkında, “Bir yapay zekâ ilişki hakkında ne bilebilir ki?” yorumunu yaptı. Ayrıca, “Liv” botunun kimlik temsili ile ilgili tartışmalar çıkarken, bazı kullanıcılar bunu rahatsız edici buluyor. Diğer yandan, bu botların engellenememesi de önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Geleneksel kullanıcı profillerinde mevcut olan engelleme ve kısıtlama seçeneklerinin bu botlarda bulunmaması, kullanıcılar için büyük bir eksiklik teşkil ediyor.
Meta’nın bu botlarla ilgili uzun vadeli stratejileri ise belirsizliğini koruyor. Şirket yetkilileri, bu yapay zekâ profillerinin sosyal medya platformlarında daha yaygın bir şekilde yer almasını istediklerini belirtiyor. Bu profillerin içerik üretebilen dijital varlıklar olarak biyografi ve profil fotoğraflarıyla kullanıcılarla etkileşimde bulunması amaçlanıyor. Ancak bu hedef, kullanıcıların tepkileri ve mevcut botların düşük popülaritesi göz önüne alındığında zorlayıcı bir hale geliyor.
Meta’nın bu yapay zekâ botlarıyla sosyal medyada yeni bir öncülük yaratmak istediği anlaşılıyor. Ancak bu tür yeniliklerin getirdiği potansiyel etik sorunlar ve kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilecek unsurlar, şirketin bu hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabilir. Zaten sosyal medya platformlarının gerçeklik algısını değiştirdiği bir çağda, tamamen yapay karakterlerin varlığı durumu daha karmaşık hale getirebilir.
