
Microsoft CEO’su Satya Nadella, Microsoft’un kodlarının yüzde 30’unun yapay zekâ tarafından yazıldığını açıkladı.
Microsoft CEO’su Satya Nadella, şirkette yapay zekânın yazılım geliştirme süreçlerindeki kullanım oranının önemli ölçüde arttığını belirtti. Meta’nın LlamaCon konferansında Meta CEO’su Mark Zuckerberg ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında Nadella, Microsoft’un iç yazılım depolarındaki kodların yaklaşık yüzde 20 ila 30’unun yapay zeka tarafından yazıldığını ifade etti. Bu oran, şirket içi yazılım geliştirme süreçlerinde üretken yapay zekâ modellerinin ne kadar etkili bir rol oynadığını gözler önüne seriyor.
Nadella, bu oranın programlama dillerine göre farklılık gösterdiğine de dikkat çekti. Örneğin, Python gibi yüksek seviyeli dillerde yapay zekâ destekli kod üretiminin daha etkin olduğu gözlemlenirken, C++ gibi karmaşık ve düşük seviyeli dillerde aynı başarıya ulaşmanın daha zor olduğunu belirtti. Bu doğrultuda, üretken yapay zekâ modelleri, daha yapılandırılmış ve basit dillerde daha etkili bir performans sergiliyor.
Microsoft, 2030 için yüzde 95 yapay zekâ destekli kod üretimi hedefliyor
Microsoft’un teknoloji şefi Kevin Scott, daha önce yaptığı bir açıklamada, 2030 yılı itibarıyla yazılım kodlarının yüzde 95’inin yapay zekâ tarafından üretileceği öngörüsünde bulunmuştu. Bu öngörü, yazılım mühendisliğinde klassik yöntemlerin giderek daha fazla otomasyona terk edileceğini gösteriyor. Microsoft gibi büyük teknoloji firmalarının üretken yapay zekâ yatırımlarını hızlandırması, bu dönüşümün hızla gerçekleşeceğinin bir göstergesi niteliğinde.
Zuckerberg, Nadella’nın sorusu üzerine Meta kapsamında yapay zekâ ile üretilen kod miktarını net olarak bilmediğini ifade etti. Bu durum, şirketlerin hâlâ üretken yapay zekâ araçlarının katkısını ölçme konusunda standart bir yönteme sahip olmadığını da gözler önüne seriyor. Bu bağlamda, geçtiğimiz hafta Google’ın finansal sonuçları sırasında CEO Sundar Pichai de şirket içinde yazılan kodların %30’undan fazlasının yapay zekâ tarafından üretildiğini duyurmuştu.
Microsoft ve Google gibi teknoloji devleri bu oranları paylaşsalar da, yapay zekâ katkısının nasıl ölçüldüğüne dair net bir metodoloji sunmamıştır. Dolayısıyla açıklanan verilerin belirli varsayımlara dayandığı ve farklı şirketlerde farklı ölçüm kriterlerine göre belirlendiği unutulmamalıdır.
Öte yandan, yazılım geliştirme süreçlerinde yapay zekânın bu denli etkili hale gelmesi, sektördeki iş gücü dinamiklerini de değiştirebilir. Kod yazımındaki otomasyonun artması, geliştiricilerin rolünü yazılımın mantıksal yapısını oluşturma ve daha yaratıcı alanlara kaydırabilir. Ancak güvenlik, kalite kontrol ve sürdürülebilirlik gibi konularda insan katkısının hala kritik olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm bu faktörlerin yanı sıra, üretken yapay zekâ ile yazılan kodların güvenlik açıklarına karşı titizlikle incelenmesi gerektiği teknoloji topluluğunda sıkça dile getirilmektedir.