Yapay Zeka

Amazon’un “Yapay Zeka için Netflix” Planları: Orson Welles’ın Kayıp Filmini Yeniden İnşa Etme Görevi Amazon, “Yapay Zeka için Netflix” ile Orson Welles’ın kayıp filmini yeniden hayata döndürüyor. Teknoloji devi, yapay zeka gücünü kullanarak kayıp filmi yeniden inşa etmeye hazırlanıyor. Amazon’un bu heyecan verici projesi, teknoloji ve sinemaseverleri bir araya getirerek unutulmuş bir sanat eserini gün yüzüne çıkaracak. Sinema dünyasında devrim yaratacak bu gelişmenin detaylarını kaçırmayın!

Orson Welles’in 1942 yapımı filmi The Magnificent Ambersons karmaşık bir mirasa sahip – hem tüm zamanların en büyük filmlerinden biri olarak kabul ediliyor hem de ikonik yönetmenin vizyonunun stüdyo tarafından sınırlanması ve orijinal kesiminin yok edilmesi nedeniyle bir kargaşa olarak değerlendiriliyor. AI uzmanları bu karmaşayı kendi işaretleri olarak almış görünüyor.

The Hollywood Reporter’a göre, Amazon destekli generatif bir AI şirketi olan Showrunner, abonelere dizilerin kendi bölümlerini oluşturma imkanı sunan bir yayın platformu yaratanlar, Welles’in düşünülmekte olan ve büyük ölçüde kaybolmuş orijinal kesimini yeniden oluşturmaya çalışacaklar. Welles’in The Magnificent Ambersons versiyonunda yaşananlar bir Hollywood trajedisi. 131 dakikalık epik eseri ve Citizen Kanein devamı, deneme gösterimlerinde kitlelerle bağ kuramayınca stüdyo, kurguyu kontrol altına alıp filmi 40 dakikadan fazla kısaltarak sadece 73 sahneden 13’ünü değiştirmeden bıraktı.

Daha da kötüsü, stüdyo Welles’in montajını, gümüşü yeniden kullanmak ve diğer filmleri depolamak için negatifleri yakarak harcadı. Welles, sahneleri nasıl görünmesini istediğini ve kamerayı nereye yerleştireceğini anlatan son derece iyi belgelenmiş notlar tuttu. Stüdyo’nun montajdan çıkardığı sonu tekrar çekmeyi bile planlayan Welles, bunu yapamadı, 1992 biyografisi “This Is Orson Welles“e göre.

Bu kayıp sahneleri “yeniden yaratmak” için AI kullanmak, trajediyi hafifletmenin en iyi yolu gibi gelmiyor. THR’ye göre, Showrunner önümüzdeki iki yıl boyunca stüdyonun aşırı hevesli makaslarını hedef alan kaybolmuş sahneleri yeniden oluşturmak için uğraşacak. Şirket, bazı sahneleri canlı oyuncularla yeniden çekecek ve ana oyuncuların yüzlerini AI kullanarak yedek oyunculara ekleyecek. Bu, tamamen AI kullanmaktan daha iyi olabilir; kimse altı parmaklı Joseph Cotten görmek istemiyor.

Showrunner, kayıp kareleri yeniden yaratmaya adanmış bir film yapımcısı olan Brian Rose’u bu çabayı yönetmek üzere görevlendiriyor. Rose, daha önce 3D modelleme teknikleri ve animasyon kullanarak filmin bazı bölümlerini yeniden yapılandırdı ve sanat eseri olarak kendi yorumunu Philadelphia Free Library’de gösterdi. Şimdi bu projeyi AI kullanarak yeniden yaratacak, ancak film koruma ve restorasyonunda AI kullanımının ne kadar tartışmalı kalmaya devam ettiğine rağmen.

Şirket, son ürünü ticarileştirmeyecek çünkü bunu yapamaz; Warner Bros. Discovery veya Concord’dan filmin haklarını almadı. CEO Edward Saatchi, Hollywoord Reporter’a, “Amaç bu 43 dakikayı ticarileştirmek değil, ‘orijinal haliyle en iyi film olabilir miydi’ diye 80 yıldır sorulan bir dünyada var olduklarını görmek,” açıklamasında bulundu.

Showrunner’ın çabası, Welles’in eserini kurtarma girişimlerinden uzağa düşmüyor; sadece diğerleri gerçeği istiyor. Film yapımcısı Joshua Grossberg, Welles’in orijinal montajının son kopyası olduğuna inandığı izleri araştırmak için çok yıllık bir misyona başladı. Bu iz, Welles’in düzenleme sürecinde çalışmakta olduğu Brezilya’ya kadar götürdü. Bu arayış, “The Lost Print: The Making of Orson Welles The Magnificent Ambersons” adlı yakında çıkacak belgeselde ele alınacak ve yönetmen bu belgeselde buldukları hakkında çok fazla detaya girmemekle birlikte, filmin akıbeti hakkında “birkaç cevap” vermeyi vaat ediyor.

AI rekonstrüksiyonu hakkındaki Orson Welles’in düşünceleri biraz karışık. Welles’in mal varlığı, kısa bir süre önce bir ses şirketine, AI kullanarak onun ikonik sesini öyküleri anlatabilmek için yeniden yaratma izni verdi ve bu çabanın arkasındaki şirket, “‘Orson Welles bir gelecekteciydi’” diyerek onaylayacağını savundu. Ancak Welles, teknolojinin hayatımıza kesintisiz girmesind oldukça eleştireldi ve “Future Shock” adlı 1972 belgelesinde “Modern teknolojilerimiz, en çılgın hayallerimizi bile aşan bir incelik derecesine ulaştı. Ama bu teknoloji oldukça ağır bir bedel de ödetti. Bir endişe ve stres çağında yaşıyoruz. Ve tüm inceliğimize rağmen, teknolojik güçlerimizin kurbanıyız aslında.” Bu kesinlikle bugün hala geçerli görünüyor.

Bir yanıt yazın