AMC, Yapay Zeka Destekli ‘Görsel Dublaj’ ile İsveç Filmini İngilizce Olarak İzleyicilere Sunuyor
AMC Theaters, her zaman en son trendleri takip etmek isteyen bir şirket olarak, İsveç yapımı bir filmi yapay zekâ tabanlı yenilikçi bir dublaj yöntemiyle gösterime sunuyor. Bu yöntem, oyuncuların sanki İngilizce konuşuyormuş gibi görünmesini sağlıyor. Başka bir dilde kaydedilmiş seslerin yerleştirilmesinin ötesinde, Watch the Skies filminde, oyuncuların yüz hareketleri de İngilizce konuşuyor gibi görünmek üzere değiştirilecek.
Filmin orijinal oyuncuları, yeni İngilizce dublajlı sesleri de kendi kaydettikleri için bu yapım, AI’nin oyuncuları tamamen değiştirme tehdidini ortadan kaldırmak amacıyla oluşturulan SAG-AFTRA kurallarına uygun. Hollywood yetenekleri, bir gün tamamen AI’ye yenileceklerinden korkarak AI kullanımına karşı çıkmıştı. Ancak burada İngilizce diyaloglar yapay zekâ tarafından üretilmek yerine oyuncular tarafından kaydedildiği için ve bu işlem tamamen rızayla yapıldığından sendika sözleşmelerini ihlal etmiyor.
“Görsel dublaj” denen bu yöntemin arkasındaki şirket ise Flawless AI. Filmin görüntülerini İngilizce çekilmiş gibi dijital olarak değiştirerek, dublajdan çekinen daha fazla izleyicinin filme şans vereceği düşünülüyor. Başka bir dile çevrildiğinde dudak senkronizasyonu bazen bozulabiliyor; bu yeni dublaj yöntemi ağız hareketlerini değiştirerek bu sorunu ortadan kaldırıyor.
Bu yeni yapay zekâ tabanlı dublaj, bazıları için hoş karşılanmayabilir, çünkü bu neredeyse İngilizcenin üstün dil ilan edilmesi anlamına gelecek, bu süreçte diğer kültürler ve lehçeler silinecek. Ayrıca yabancı dil filmlerinin giderek daha popüler hale geldiği bir dönemde bu teknolojinin gelmesi de dikkat çekici. Hollywood zaten küresel eğlence endüstrisini domine ediyor ve otomatik olarak İngilizceye dublaj yapılması, diğer ülkelerin yerel film endüstrilerinin yeni yeni küresel düzeyde başarı yakaladığı bir dönemde, bir tecavüz olarak görülebilir.
Eleştirmenler, dünyanın büyük bir kısmının İngilizce konuşmadığını ve Amerikalıların isteğine boyun eğmek zorunda olmadığını savunabilir, ancak bu, küçük bütçeli bir filmin İngilizce konuşan pazarlar için çevirisinin yapıldığı ufak bir vakaymış gibi görünüyor.
Filmlerin orijinal dilinde izlenmemesi durumunda bir şeylerin kaybolabileceği endişesi de var—dublajla ilgili eleştiriler, seslendirme oyunculuğunun filmin önemli bir parçası olduğu, oyuncuların İngilizceye geçişinin, duygusal sunumlarında kayba sebep olabileceği ya da diyalogları yanlış çevirebileceği yönünde. Ancak son yıllarda dublaj konusunda ciddi ilerlemeler kaydedildi ve dublaj savunucuları, insanların filmleri istediği gibi izlemeleri gerektiğini söylüyor.
Aslında AMC dışındaki şirketler de bu tür yapay zekâ tabanlı dublaj yöntemlerini kullanarak içeriklerinin izleyici kitlesini genişletmeyi amaçlıyor. Ünlü YouTube içerik üreticisi Mr. Beast, birkaç yıl önce videolarını İspanyolca ve Mandarin gibi farklı dillere dublaj yaparak manşetlere çıktı, ancak o zamanlar daha manuel ve pahalı bir süreç kullanıyordu. YouTube geçtiğimiz yıl bir araç tanıttı ve bu araç içerik üreticilerinin otomatik olarak farklı dillerde yapay zekâ temelli seslendirme yapmasına imkân tanıyor.
Yapay zekâ temelli teknolojilerin gerçek değeri henüz tartışılsa da, Hollywood’da yapay zekânın içerik üretim süreçlerini hızlandıracağı ve görsel efektler için maliyetleri azaltacağına dair umutlar var. Netflix gibi şirketler, içerik için bol miktarda nakit sunarak sektörde karmaşa yaratıp sonra geri çekiliyor, bu da çok fazla dengesizlik ve tasarruf tedbirleri anlamına geliyor. Yapay zekâya erişilebilirlik, şirketlerin köşeleri kesip onu bilinçsizce kullanmalarına yol açabilir. OpenAI’nin Sora gibi araçlar tamamen metin girdileriyle kısa video klipler üretebiliyor; ancak bu ürün düşük kalitesi nedeniyle eleştiri aldı. Runway ve Google gibi şirketlerin ürünleri ise daha olumlu tepkiler aldı, ancak stüdyolar hâlâ oyunculardan ciddi şekilde direnç görüyor.