
Bir Mühendisin Günlüğü: OpenAI’nin Büyük Projesinin İnsan Maliyeti Ortaya Çıkıyor
OpenAI teknolojisinin büyüleyici yeteneklerinin arkasında yoğun bir insan çabasının ve büyük fedakarlıkların öyküsü yatıyor. 15 Temmuz’da paylaştığı samimi bir yazısında, eski üst düzey mühendis Calvin French-Owen bu yüksek riskli şirket kültürünün perde arkasını araladı. French-Owen, “kesinlikle kariyerimin zirve noktalarından biri” olarak nitelendirdiği bir ürün lansmanının, aynı zamanda “neredeyse on yıldır en çok çalıştığım zaman” olduğunu anlattı.
French-Owen, LinkedIn profiline göre başarılı bir veri şirketi olan Segment’in kurucu ortaklarından ve deneyimli bir teknoloji lideri. Genç bir geliştirici değil, sektörün taleplerini iyi bilen bir uzmandı. Ancak, OpenAI’ye 2024 Mayıs’ında katıldıktan sonra, yazılım yazıp düzenlemek üzere tasarlanan Codex adlı iddialı AI ajanını oluşturma ve piyasaya sürme sprintinin yoğunluğu bile onu şaşırttı.
Proje, ilk kod satırından tam halka açık lansmana tam yedi haftada ulaştı.
French-Owen, “Codex sprinti, neredeyse on yıl boyunca en çok çalıştığım zamanlardan biriydi” diye yazdı. Yoğun çalışma temposu iş ve yaşam arasındaki çizgiyi bulanıklaştırdığını ve bu yoğun tempoyu büyüyen bir aileyle dengede tutmaya çalışmanın zorluklarını anlattı. “Çoğu gece, 11 ya da gece yarısına kadar ayaktaydım. Her sabah 5:30’da yeni doğmuş bebeğime uyanıyordum. 7’de tekrar ofise gidiyordum. Çoğu hafta sonu çalışıyorduk. Her hafta önemliydi, bu yüzden hepimiz bir takım olarak son derece çabaladık.”
Son Büyük Çaba
Bu yoğun basınç, planlanan lansmandan bir gece önce zirveye ulaştı. French-Owen ve dört meslektaşı, gece yarısı ofiste karmaşık ve stresli bir teknik sorunla uğraşıyordu. Çözmeye çalıştıkları sorun, tüm uygulamayı kapsayan büyük, tek bir yazılım parçasını, yani “monolith” olarak adlandırılan ana kodu kurmaktı.
Bir monolith yerleştirmek, tüm bir gökdeleni bir seferde yenilemeye çalışmak gibidir. Tek bir daireyi onarmak yerine, tüm binanın tesisatını, elektriğini ve yapısını aynı anda değiştirirsiniz. Eğer bir parça bile arızalanırsa, tüm sistem çökebilir ve bu operasyon son derece riskli ve sinir bozucu hale gelir.
“Beşimiz, ana monolith’i yerleştirmeye çalışarak sabaha karşı 4’e kadar ayaktaydık” diye hatırladı. Sadece birkaç saat sonra, saat 8’deki halka açık duyuru ve canlı yayın için tekrar ofise dönmüşlerdi, özellikleri etkinleştirip trafik akışını izlemek için hazırdılar.
Fedakarlık Değerli Miydi?
Bu yorucu çalışma etiği, OpenAI’nin sürekli olarak Google ve Anthropic gibi devlerle yarıştığı hiper-rekabetçi yapay zeka ortamında yer alıyor. Ürünleri hızlıca geliştirme ve piyasaya sürme baskısı muazzam. Bu durumda, ekibin sprintinin sonucu olağanüstüydü.
Sadece 53 gün önce (16 Mayıs’da) lansmanı yapılan Codex, şu ana kadar 630.000’in üzerinde halka açık pull request üretti. Pull request, bir yazılım mühendisinin tamamlanmış bir yazılım parçasını sunmasının standart yoludur. Bu rakam, otomatik üretkenliğin neredeyse hayal edilemez seviyesini temsil ediyor ve bu da ekibin ürüne olan inancını doğruluyor ve bir anlamda inanılmaz fedakarlıklarını haklı çıkarıyor.
French-Owen, OpenAI’den ayrılıp yeni bir başlangıç yapmasına rağmen, bu süreç hakkında herhangi bir pişmanlık hissetmiyor. Tecrübesini, “hayatımın en önemli anlarından biri” ve “yaptığım en iyi hamlelerden biri” olarak adlandırıyor. Hikayesi, yapay zeka devrimini harekete geçiren insan motoruna ayık ve önemli bir bakış sunuyor. Her kusursuz AI yanıtının arkasında, kendilerini sınırlarına kadar zorlamış harika bir ekip olduğunu gözler önüne seriyor.