
Yapay Zeka Asistanları: Alexa’nın Yeniden Doğuşu mu?
Yapay zeka modellerinin geliştirilmesi ve bu modellerin desteklenmesi için gereken altyapı adına yüz milyarlarca dolar harcandı. Her şeyin sonunda yapay zekanın her şeyi devralacağı vaadiyle bu yatırımlar yapılıyor. Ancak günlük hayatında, yapay zeka şimdilik Siri’nin biraz daha akıllısı olmaktan öteye pek geçemedi. YouGov araştırma şirketi tarafından toplanan yeni verilere göre, şirketler akıllı asistanlarına yapay zeka eklentileri yapmakla övünmüş olsa da, insanlar bu araçlarla etkileşim kurma biçimlerini pek değiştirmedi.
YouGov, insanların yenilenmiş yapay zekalı versiyonlarını kullandıkları Amazon’un Alexa’sı, Google’ın Assistant’ı ve Apple’ın Siri’si gibi akıllı asistanlarla nasıl etkileşim kurduklarını sordu. Yanıt hem şaşırtıcı hem de tanıdık: Kullanıcılar genellikle bu asistanlara en basit görevleri verdiler ve pek fazlasını denemediler.
Ankete göre, kullanıcıların %59’u hava durumunu kontrol etmek için, %51’i müzik çalmak için, %47’si soru yanıtlamak için, %40’ı ise alarm ve zamanlayıcı ayarlamak için akıllı asistanlarını kullanıyor. Dikkat çeken şey, tüm bu görevlerin, bu cihazlar 10 yıl önce ilk kez telefonlarımıza ve akıllı hoparlörler aracılığıyla evlerimize girdiğinde de yapabiliyor olmalarıdır.
Şirketlerin kullanıcılara benimsetmek için can attığı daha ileri düzey özelliklere gelince; gerçek dünya ilgisi hâla zayıf. İnsanların sadece %19’u evlerindeki internet bağlantılı cihazları kontrol etmek için yapay zeka asistanlarını kullanıyor (Nesnelerin İnterneti’ne allahtan rahmet). Üçüncü taraf eylemleri ve Alexa Skills gibi fonksiyonlar da pek ilgi görmüyor.
Bu asistanları sağlayan şirketlerin hayal kırıklığına rağmen, sadece %14’ü alışveriş için yapay zeka yardımını kullanıyor. Yapay zekayla desteklenen alışverişin önümüzdeki on yılda $30 milyarlık bir sektör olması bekleniyor. Ancak bu hedefe ulaşmak için daha çok yol kat edilmeli!
Firmaların AI yoldaşları ısrarla benimsediği bu asistanlarla ilgili büyük bir soru var: Neden bu asistanlar kalıcı bir etki yaratmıyor? Asıl engel, 42%’sinin basitçe bir akıllı asistana ihtiyaç duymaması.
Bunları kullananlar arasında bile, insan ve makine arasındaki iletişim engeli öne çıkıyor. Kullanıcıların dörtte birinden fazlası, asistanlarının isteklerini anlamadığını söylüyor. Başka bir %12, asistanların doğruluk sorunları olduğunu, %10’luk bir kesim ise beklediği kadar akıllı olmadığını belirtiyor. Kullanıcıların en çok istediği özellik, çok adımlı görevleri tamamlamak veya sohbet etmek değil, konuşmayı daha iyi anlamaktır. Basit bir istek gibi görünse de, tıpkı yaptıkları akıllı asistanlar gibi, teknoloji şirketleri tarafından bir türlü anlaşılamayan bir talep gibi görünüyor.