Popüler Bilim

Araştırmacılar İlginç Çeneleriyle Avını Tutan En Eski Karınca Fosilini Keşfetti!

Predatörler hakkında düşününce, aklınıza genellikle keskin pençeleri veya dişleri olan büyük hayvanlar, mesela kaplanlar ya da köpekbalıkları gelir. Ancak 100 milyon yıldan fazla zaman önce, oldukça küçük ama bir o kadar da korkunç bir avcı, avını orak benzeri çeneleriyle delik deşik ediyordu.

Brezilya’da São Paulo Üniversitesi Zooloji Müzesi’ndeki geniş bir fosil koleksiyonunu incelerken, araştırmacılar 113 milyon yıllık bir fosilin, bilime yeni bir karınca türünü tanıttığı ve bilinen en eski karınca örneği olabileceği sonucuna vardılar. Fosile Vulcanidris cratensis adı verildi ve nesli tükenmiş Haidomyrmecinae karınca alt familyasına ait. Buna uygun olarak “cehennem karıncaları” olarak adlandırılan Haidomyrmecinae karıncaları, Kretase döneminde (145 milyon ila 66 milyon yıl önce) var olmuş ve paleontologlar tarafından, zalim ve oldukça özelleşmiş çeneleriyle tanınıyor.

Müzeden araştırmacı Anderson Lepeco, bir Cell Press açıklamasında belirttiği gibi, “Ekibimiz, karıncaların en eski tartışılmaz jeolojik kaydını temsil eden yeni bir fosil karınca türü keşfetti. Bu keşfi özellikle ilginç kılan, soyu tükenmiş ve avcı adaptasyonlarıyla tanınmış ‘cehennem karıncası’ grubuna ait olmasıdır.”

Lepeco, Perşembe günü Current Biology dergisinde yayımlanan keşfin detaylarını içeren bir çalışmanın ortak yazarıdır. Kendisi ve meslektaşları, kireçtaşında korunan cehennem karıncasını, nesnelerin iç kısmını ortaya çıkaran bir 3D görüntüleme tekniği olan mikro bilgisayarlı tomografiyle incelediler. Analizlerine göre, karınca, muhtemelen avını yere sabitlemek için kullanılan etkileyici çenelere sahipti. Günümüz karıncalarının çeneleri yanlara doğru hareket ederken, bu çeneler, gözlerin önündeki başa paralel bir şekilde öne doğru uzanıyordu.

Paleoartistic Reconstruction Hell Ant
Yeni keşfedilen cehennem karınca türünün sanatsal bir rekonstrüksiyonu. © Diego M. Matielo

Lepeco, “113 milyon yıl önce bu kadar anatomik olarak özelleşmiş bir karınca bulmak, bu böceklerin karmaşık adaptasyonları ne kadar hızlı geliştirdiği hakkındaki varsayımlarımızı sarsıyor,” diye açıkladı. “Karmaşık morfolojisi, bu en eski karıncaların bile, modern akranlarından önemli ölçüde farklı, gelişmiş yırtıcı stratejilere sahip olduğunu gösteriyor.”

Dahası, araştırmacılar, örneğin Myanmar’da amberde korunan daha önce keşfedilen diğer cehennem karıncaları türleri ile yakından ilişkili olduğunu sonucuna vardılar. Vulcanidris cratensis’in kuzeydoğu Brezilya’daki Crato Oluşumu’ndan gelmiş olması, 113 milyon yıl önce Haidomyrmecinae karıncalarının dünyanın dört bir yanına yayıldığını gösteriyor.

Lepeco ayrıca, “Bu olağanüstü örneğe rastladığımızda, sadece yeni bir tür olarak değil, aynı zamanda Crato Oluşumu’nda karıncaların varlığına yönelik olası nihai kanıt olarak öneminin farkına vardık,” dedi. “Bu bulgu, mevcut koleksiyonların —özel veya müzelerde— iyice incelenmesinin önemini vurguluyor ve Brezilya paleontolojisini ve ülkenin yeterince keşfedilmemiş fosil böcek faunasını ışık tutuyor.”

Çalışma, nihayetinde, karıncaların 113 milyon yıl önce dünya genelinde yayılıp çeşitlendiğini ortaya koyuyor ve dünyanın en başarılı böceklerinden biri olan karıncaların evrimine ışık tutuyor.

Bir yanıt yazın