Görme Engelli Bireylerin Güneş Gözlüğü Takma Sebepleri Nelerdir?
“`html
Görme engelli bireyler yolda yürürken, kapalı alanlarda veya farklı ortamlarda gözlük takmaktan kaçınmazlar; bu davranışları bir zorunluluktan kaynaklanır.
Körlük, genellikle görme tamamen kaybolmuş olarak düşünülse de, çoğu görme engelli kişi hâlâ sınırlı bir görme yetisine sahiptir. Bu nedenle, bu konu hakkında bildiklerinizi gözden geçirmeniz faydalı olabilir.
Görme engelli bireylerin durumu yanlış anlaşılıyor.
Gerçekte, yasal olarak kör kabul edilen bireylerin çoğu, tamamen görme kaybı yaşamamaktadır. Aslında, birçok kişi sınırlı bir görme yeteneğine sahiptir. Yasal körlük tanımı, merkezi görme keskinliğinin 20/200 veya daha düşük olması ve görme alanının 20 derece veya daha azı olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, çoğu görme engelli kişi, zayıf bir görme yetisi bulundurmaktadır.
Bu sınırlı görme yetisi, bireylerin parlak ışıklar gibi çevresel uyaranlardan rahatsız olmasına sebep olabilir. Gözleri, daha iyi gören bireylerin hissettiği gibi, ışık kaynaklarından etkilenmektedir.
Gözlük takmanın sebebi bu durumla ilgilidir.
Gözlükler, dış etkenleri en aza indirmek, UV ışınlarını engellemek ve parlamaları azaltmak amacıyla kullanılmaktadır. Ancak, bu gözlüklerin kullanımı tek bir sebeple sınırlı değildir. Görme engelli bireyler, normal görme yetisine sahip olanlar gibi UV ışınlarından korunmak zorundadırlar.
Bir sosyal boyut da söz konusudur.
Göz teması kurmak, iletişimde toplumda saygının bir göstergesi olarak kabul edilir. Ancak, görme engelli bireyler için bu durum zorlayıcı olduğundan, gözlük takmak onlara sosyal etkileşim açısından yardımcı olmaktadır.
Ayrıca, gözlerin dış etkenlerden korunması gerektiği unutulmamalıdır. Rüzgârın savurduğu bir toz tanesi dahi gözümüzde rahatsızlık yaratabiliyorken, görme engelli bireylerin etraflarında nesneleri takip edemediklerinden dolayı gözlük takmak, gözlerini fiziksel zararlardan korumak adına bir tedbir olarak işlev görmektedir.
İlginizi çekebilir:
“`