Kleopatra’nın Üvey Kardeşiyle Bağlantılı Kafatası: Gerçek Ortaya Çıktı!
On yıllar boyunca, araştırmacılar 1929 yılında antik Efesos şehrinin kalıntılarında bulunan iskeletin, Kleopatra’nın üvey kız kardeşi Arsinoe IV’e ait olduğuna inanıyordu. Ancak, yakın zamanda yapılan analizler kalıntıların aslında genç bir erkek çocuğuna ait olduğunu ortaya koyarak, uzun süredir devam eden bu spekülasyonları çürüttü.
Avusturya’daki araştırmacılar, yaklaşık bir asır önce keşfedilen kişinin, gelişim sorunları yaşayan bir erkek çocuk olduğunu tespit etti. Bu analiz, 10 Ocak tarihli bir çalışma olarak Scientific Reports dergisinde detaylandırılmış ve iskeletin Arsinoe IV’e ait olabileceği yönündeki tartışmalara son vermiştir.
Kleopatra VII, Mısır’daki Ptolemaios Krallığı’nın son aktif hükümdarıydı ve siyasi becerileri ile antik Akdeniz dünyasında stratejik ittifaklar kurmasıyla biliniyordu. Daha genç üvey kız kardeşi ve tahtın rakibi olan Arsinoe IV ise, Kleopatra’nın gücü elinde toplama girişimi kapsamında infaz edilmişti.
1929’da, Avusturyalı arkeolog Josef Keil de dahil olmak üzere bir ekip, modern Türkiye’deki antik Yunan kenti Efesos’un ana caddesinde bulunan ve Mısır’dan esinlenerek inşa edilmiş olabilecek mimari unsurlara sahip etkileyici “Oktagon” adlı mezar odasında bir lahit ortaya çıkardı. Arkeologlar bütün bir iskelet buldu ve Keil başını aldı.
Keil, mezarın önemli bir kişiye, muhtemelen genç bir kadına ait olduğunu öne sürdü. İki on yıl sonra, Viyana Üniversitesi Antropoloji Enstitüsü başkanı Josef Weninger de bu değerlendirmeye katıldı. 1982’de arkeologlar, mezar odasındaki farklı alanlarda iskeletin kalan parçalarını keşfettiler.
Takip eden on yılda, Oktagon’un Mısır etkilenimi, antik kentin içinde önemli konumu ve Arsinoe‘nin Kleopatra’ya karşı ayaklandığı için yaklaşık M.Ö. 41 yılında Efesos’ta öldürülmüş olduğuna dair söylentiler, iskeletin talihsiz kraliçeye ait olduğu spekülasyonlarını doğurdu.
Ancak şimdi, böyle olmadığı anlaşıldı. Viyana Üniversitesi’nden Gerhard Weber’ın liderlik ettiği disiplinlerarası bir ekip, kranyumu mikro-bilgisayar tomografisi (X-ray’lerle 3D görüntüleme tekniği) ile dijitalleştirerek antropolojik analizler yaptı ve bunun 11 ile 14 yaşları arasında bir erkek çocuğuna ait olduğunu, muhtemelen İtalyan yarımadası veya Sardinya adasından gelmiş olabileceğini belirledi.
Çocuk, deformasyonlu kafatası ve gelişmemiş üst çene gibi gelişimsel bozukluklar yaşamıştı. Araştırmacılar, kalan iki dişte gördükleri olağandışı aşınmadan dolayı bu durumların çiğneme problemlerine neden olduğunu anladı. Ancak büyüme bozukluklarının nedeni hala belirsiz durumda.
İlginç bir şekilde, kalıntılar M.Ö. 205 ile 36 yılları arasında tarihlendirildi, bu da Arsinoe’nin ömrüyle çakışıyor. Genetik testler ayrıca kafatasının 1980’lerde mezar odasında keşfedilen iskeletin geri kalanıyla uyuştuğunu doğruladı.
“Yapılan tekrar testlerde, kafatası ve uyluk kemiği her ikisi de Y kromozomu varlığını açıkça gösterdi—yani erkek,” dedi Weber Viyana Üniversitesi’nden yapılan açıklamada. Araştırmacılar, bu çocuğun Efesos’ta yaşayan bir Roma vatandaşı olabileceği üzerinde duruyorlar.
Bilim insanları hâlâ bu çocuğun tam olarak kim olduğunu bilmeseler de, kesinlikle Kleopatra’nın asi kız kardeşi olmadığını biliyorlar—bu da gerçek Arsinoe IV’ün arayışının hala devam ettiği anlamına geliyor.