
Uzaya Gitmek Hücrelerinizin Daha Hızlı Yaşlanmasına Neden Olabilir
Uzay yolculuğu, astronotları mikro çekim, yüksek radyasyon seviyeleri ve uzun süreli yalnızlığa maruz bırakarak insan vücudunu sınırlarına kadar zorluyor. Bu stres etkenleri, sağlıklarını çeşitli yollarla etkiliyor ve bilim insanları bu etkileri tam olarak anlamak için hala çalışıyorlar. Ancak bir gün cesurca, insanın daha önce gitmediği yerlere gitmek istiyorsak, bu adımı atmadan önce tüm riskleri bilmeliyiz.
4 Eylül Perşembe günü yayımlanan yeni bir araştırma, uzaydaki sağlığın başka bir yönüne dair ipuçları sunuyor. Araştırmacılar, uzay yolculuğunun, kan kök hücrelerinin moleküler yaşlanmasını hızlandırabileceğini keşfettiler, özellikle de insan hematopoietik kök ve progenitör hücreleri (HSPC’ler). Bu hücreler, kan ve bağışıklık sistemi sağlığında kritik bir rol oynar ve vücudun farklı kan hücrelerinin temelini oluşturur. Bulgular, uzay yolculuğunun ardından HSPC’lerin sağlıklı yeni hücreler oluşturma ve yeniden üretme yeteneklerinin bir kısmını kaybedebileceğini öne sürüyor.
“Bu değişiklikleri anlamak, uzun süreli görevler sırasında astronotları nasıl koruyacağımızı anlamamızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda burada Dünya’da insan yaşlanması ve kanser gibi hastalıkları modellememize de yardımcı olur,” diyor ortak yazar Catriona Jamieson, UC San Diego Tıp Fakültesinde Sanford Kök Hücre Enstitüsü yöneticisi ve profesör, bir basın açıklamasında.
Uzayda hücresel değişiklikleri izlemek
NASA, yıllardır uzayın vücut üzerindeki etkilerini anlamak için yoğun bir şekilde çalışıyor. Örneğin, Scott Kelly ve (şimdi Senatör) Mark Kelly’yi içeren landmark İkizler Çalışması, uzay yolculuğunun gen ekspresyonu, telomer uzunluğu ve bağırsak mikrobiomunda değişikliklere yol açabileceğini göstermiştir. Ancak çok az çalışma, Jamieson ve meslektaşlarına göre, uzayın uç noktalarda HSPC’lerin seviyesinde bu süreçleri nasıl etkilediğini araştırmıştır.
NASA ve mikro çekimde araştırma ve üretimi kolaylaştıran bir şirket olan Space Tango ile ortaklaşa çalışan araştırmacılar, uzayda insan kök hücrelerini kültürleyip AI destekli görüntüleme ile izleyen bir “nanobiyoreaktör” platformu geliştirdi. Takım, sistemlerini bir SpaceX ikmal görevi ile Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderdi.
Mikroskopik değişiklikler, büyük sağlık etkileri
32-45 gün arasında bir uzay yolculuğunun ardından, HSPC’ler belirgin yaşlanma işaretleri gösterdi. Örneğin, hücreler enerji rezervlerini hızla tüketerek ve dinlenip toparlanma yeteneklerini kaybederek oldukça aktif hale geldiler. Uzun vadeli yeniden üreme kapasiteleri engellendi. DNA hasarı, kısalmış telomerler ve mitokondrilerinde iltihaplanma belirtileri gösterdiler. Genomlarının genellikle örtülü kalan kısımlarını harekete geçirerek istikrarı korumaya yönelik umutsuz bir çabada bulundukları görüldü.
Bu değişiklikler, bağışıklık fonksiyonunu bozarak hastalık riskini artırabilir. Araştırmacılara göre, hücreler uzay ortamı dışında yeniden konulduğunda hasarın sadece bir kısmı tersine döndü. Bu durum, uzay yolculuğunun ardından yaşlanmış HSPC’leri toparlamanın mümkün olabileceğini, ancak bunun sınırlamaları olabileceğini öne sürüyor.
İnsanlar olarak evrenin daha da uzaklarına seyahat etmeye hazırlanırken, uzun vadeli uzay yolculuğunun sağlık risklerini anlamak giderek daha önemli hale geliyor. Jamieson ve takım arkadaşları, ek ISS görevleri ve astronot bazlı çalışmalarla hücresel etkileri daha derinlemesine incelemeyi planlıyor. “Bu bilgi, düşük dünya yörüngesinde yeni bir ticari uzay yolculuğu ve araştırma çağına girerken hayati önem taşıyor,” dedi.